Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20067 E. 2014/9937 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20067
KARAR NO : 2014/9937
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/169-2013/549

Davacı, 03/04/2009-25/12/2010 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 03/04/2009-25/12/2010 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile, davacının 03/04/2009 – 11/04/2009 ile 27/02/2010 – 25/12/2010 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 01/10/1997 tarihinde 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 31/03/2007 tarihinde 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışma nedeniyle terkin edildiği, 03/04/2009 tarihinde yeniden resen tescil edildiği, 25/02/2010 tarihinde terkin edildiği, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı nedeniyle 5 yılı aşan prim borcu bulunmadığı, 31/07/2001 tarihinden itibaren Akşehir Ziraat Odasına kayıtlı olduğu, 01/04/2007-18/12/2007 tarihleri arasında 258 gün, 22/02/2008- 11/05/2008 tarihleri arasında 80 gün, 12/05/2008-30/05/2008 tarihleri arasında 19 gün, 05/07/2008-02/04/2009 tarihleri arasında 242 gün, 12/04/2009-26/02/2010 tarihleri arasında 315 gün ve 01/03/2010 tarihinden itibaren devam eden 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olarak çalışmalarının bulunduğu, Alaşehir Ziraat Odası’nın 05/11/2012 tarihli yazısında davacının 2009 yılında muafiyet kapsamında kaldığı,2010 yılında tarımsal faaliyette bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
1.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasa uyarınca, Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 5 ve 6.maddelerine göre tarım Bağ-Kur sigortalılığının 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların başlamasından bir gün önce sona ereceğinin ve bu çalışmaların sona ermesinden bir gün sonra başlayacağının gözönünde bulundurulması gerekir.
1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa’nın 33. maddesi ile değiştirilen ” Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi” başlıklı 53/1 maddesi; ” Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı ” hususunu düzenlemiş olmakla, önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanımıştır.
Ancak 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilerek (b) bendi -2926 sayılı Yasa- kapsamındaki sigortalılık ile (a) bendi -506 sayılı Yasa- kapsamında sigortalılığın çakışması halinde (a) bendi kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanınacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş olup, yasanın ilk halinde önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanıyan 53/1. maddesi, 1.3.2011 tarihinde değiştirilerek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalara geçerlilik tanınacağı şeklinde değiştirilmiş ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 33. maddesi ile de bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı ayrıca hüküm altına alınmıştır.
5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” bildirilmiş, 5510 sayılı Yasa’nın 6/1-ı maddesinde; “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere; tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanların sigortalı sayılmayacağı ve aynı yasanın 6/2 maddesinde ise birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında Türkiye Ziraat Odalar Birliğinin görüşünün alınacağı bildirilmiş, 5510 sayılı Yasanın Geçici 16. maddesinde bu Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (ı)bendinde belirtilen “otuz” ibaresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş”olarak uygulanın ve prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan arttırılacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının 01/10/1997 – 31/03/2007 ve 03/04/2009 – 25/02/2010 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun anlaşılmasına rağmen mahkemece hukuki yarar bulunmayan 27/02/2010 – 25/12/2010 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olmadığının tespitine karar verilmesi ve davacının muafiyet kapsamında kalıp kalmadığının tespiti açısından ihtilaf konusu dönemin tamamı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmaması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle davalı Kurumdan davacının hangi sürelerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği sorularak, ihtilaflı dönemi belirlemek, uyuşmazlık konusu olan dönemde davacının tüm tarımsal varlığı tespit edilerek yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 S.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.