Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20004 E. 2013/22391 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20004
KARAR NO : 2013/22391
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu davacının sürekli işgöremezlik durumundan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacı … tarafından 17.02.2010 tarihli feragat dilekçesi verildiği ve mahkemece bu feragat doğrultusunda davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.
Temyize konu uyuşmazlığın dayanağı, 6100 sayılı HMK’nın 311. maddesindeki ”Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünden kaynaklanmaktadır.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri feragattir. Davadan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Çünkü davacı davasından feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir (feragat etmektedir).
Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır. Fakat davacı, feragatin hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilir veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilir.
Somut olayda; davacının 17.02.2010 tarihli feragatinin hata, hile veya korkutma altında yapılıp yapılmadığı, bu konuda cezai soruşturma bulunup bulunmadığı varsa sonucunun ne olduğu araştırılmadan, mahkemece salt “feragat” beyanıyla davanın sonuçlandırılması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş ,temyiz dilekçesindeki itirazlar da dikkate alınarak, davacıya bu konudaki tüm delillerini bildirmesi için önel vermek, iş kazası sonucunda sürekli işgöremez hale gelen davacının nasıl olup da, tazminat taleplerinden feragat ettiğinin, feragat aşamasına hangi şartlarda geldiğinin, feragat dilekçesi aşamasında hata, hile veya korkutma gibi irade fesadına konu eylemlerin olup olmadığının araştırırarak tüm deliller bir arada değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.