YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/200
KARAR NO : 2014/1264
KARAR TARİHİ : 27.01.2014
MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2008/548-2012/1133
Davacı, malulen emeklilik aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı asilin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının malulen emeklilik aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 28/11/2007 tarihinde davalı Kurum’a başvurarak maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, davalı Kurum’un 20/06/2008 tarih ve 44243 sayılı yazısı ile davacının çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmediğinden sigortalılığının devam etmediğinin davacıya bildirildiği, yargılama esnasında alınan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 11/02/2009 tarih ve 2009/24 sayılı raporu ile ” Bağkur sigortalısının mevcut hastalık ve arızalarına göre Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğünün 3. Bölüm 10. Maddesi A/12 fıkrası uyarınca çalışma gücünün 2/3 ünü kaybetmiş olduğundan malul sayılmasına , maluliyet başlangıcının ….. Tıp Merkezi nin 17/04/2008 rapor tarihi olduğuna; kontrol muayenesi gerekmediğine, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığına ” şeklinde karar verildiğinin tespit edildiği, davalı Kurum vekilinin rapora karşı itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 25/06/2010 tarih ve 6417 no lu raporu ile ” Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında halihazırda beden çalışma gücünün 2/3 ünü kaybetmediği”nin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ nun 19/01/2012 tarih ve 43 no lu raporu ile ” Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında halihazırda beden çalışma gücünün 2/3 ünü kaybetmediği”nin belirtildiği, Kurum’un 27/05/2009 tarih ve 6403972 sayılı yazısından davacının 15 yıl, 2 ay, 29 gün esnaf Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu ve tahsis tarihi itibari ile prim borcunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurum tarafından verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurum’un birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulu’nca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan Yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulu’nca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu’nca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararı’na itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu’na gidilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, Yüksek Sağlık Kurulu’na ait rapor Kurum yönünden bağlayıcı niteliktedir. Kurum tarafından bu rapora karşı itiraz edilemez. Yüksek Sağlık Kurulu’nun raporu esas alınmadan, malüliyet aylığının bağlanma koşullarının da gerçekleştiği gözetilmeden sonuca gidilmiş olması hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı asilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.