Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19982 E. 2014/2386 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19982
KARAR NO : 2014/2386
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Ceyhan 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/442-2013/328

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan E… Denizcilik Gemi İşl. ve Taş. San Ltd Şti, S.. K.. ile O.. Ş.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Dursun Sabay tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyizin kapsamına göre temyiz eden davalılar E… Denizcilik Gemi İşl. Taşımacılığı San. Ve Tic. Ltd Şti, S.. K.. ve O.M. Ş. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, geçirdiği iş kazası nedeniyle 22.08.2004 tarihinde vefat eden sigortalı H. Ş. anne ,baba ve kardeşlerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davasının reddine, davacı anne ve baba için 30.000,00’erTL kardeşler için ise 20.000,00’erTL manevi tazminatın davalı S.. K.. dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacılar yakınının yaşamını yitirdiği zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, kazanın oluşumunda sigortalı Hakan’ın%12,5 oranında mütefarik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan
kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, kaza tarihi, tarafların kusur dağılımı ile sosyal ekonomik durumları dikkate alındığında davacıların tümü yararına hükmedilen manevi tazminatlar ayrı ayrı fazladır.
O halde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.