Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19913 E. 2014/9448 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19913
KARAR NO : 2014/9448
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Gebze 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2006/304-2013/306

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalılardan İ.. Y.. vekilince duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 76.221,54 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazimnatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Teftiş Kurulu Başkanlığınca olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 21 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde davacı sigortalının % 40 oranında müterafik kusuru bulunduğunun belirtildiği, dava dilekçesinde davacının aylık 1.000,00 TL ücret aldığının beyen edildiği, sigorta müfettişinin işyeri kayıtlarını incelemesinde davacının ücretinin asgari ücret olduğunu tespit ettiği, 01.06.2011 tarihli bilirkişi hesap raporunda ücrete dair yeterli bilgi olmadığından asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, bu rapordan sonra Mahkemece A. İş Sendikası ve Mobilyacılar Esnaf Odasından ayrı ayrı emsal ücret sorulduğunu, hükme esas 18.03.2013 tarihli bilirkişi hasep raporunda Mobilyacılar Esnaf Odası tarafından bildirilen emsal ücrete göre asgeri ücretin 2.33 katı üzerinden ve A. İş Sendikası tarafından bildirilen emsal ücrete göre asgari ücretin 1.33 katı üzerinden iki seçenekli rapor düzenlenildiği, Mahkemece Mobilyacılar Esnaf Odası tarafından bildirilen emsal ücrete göre yapılan maddi tazminat hesabının hükme esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının veya hak sahiplerinin maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılacak iş; dosyada imzalı ücret bordrolarının bulunmadığı, mobilyacı ustası olarak çalışmakta olan davacının yaşı ve kıdemi itibariyle asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, işyeri kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı öte yandan A. İ. Sendikası ve Mobilyacılar Esnaf Odası tarafından bildirilen emsal ücretler arasında fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak emsal ücretlerin ayrıca TÜİK’den de araştırılarak davacının mesleki kıdemi ve yaptığı işin niteliğine göre belirlenecek ücret üzerinden hesap raporu alarak elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 22/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.