Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19773 E. 2014/4369 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19773
KARAR NO : 2014/4369
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2013/206-2013/252

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.08.2002-05.08.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Davacı, davalı işyerinde 1.8.2002-5.8.2005 tarihleri arasında çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda, davacının davalıya ait 1073412 sigorta sicil nolu işyerinden verilmiş bir işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, hizmet cetveline göre 1.10.2002-31.1.2003 ve 22.1.2004-19.3.2004 tarihleri arasında işyerinden, 7.4.2004 tarihinden itibaren 3 gün, 1.5.2004 tarihinde 1 gün davalı işyerinden çalışma bildirildiği, davacı ile işveren arasında 24.2.2002 tarihinde imzalanmış hizmet sözleşmesine göre aylık ücretin 550 USD olacağı, çalışanların iş süresince Türkiye’de SSK’lı olacakları ve Kazakistan’da görevli görüneceklerinin kararlaştırıldığı, 2004-2005 yıllarında maaş ödemesine ilişkin makbuzlar olduğu, bu makbuzlara göre 1.9.2004 tarihinden itibaren aylık 700 USD ödendiği, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin bordroların dosyaya geldiği, beyanı alınan tanıkların kayıtlı tanık olmadığı, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyeri ile Kurum arasında topluluk sigortası sözleşmesi olup olmadığını sormak, böyle bir sözleşme varsa örneğini getirtmek, davacının geçici işçi olarak gönderilip gönderilmediğini araştırmak, bu kapsamda öncelikle bordro tanıklarını dinlemek, davacıya yapılan ödemeler ile yurtdışına giriş çıkış kayıtlarını tanık beyanları ile birlikte değerlendirerek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de davacının prime esas kazancının Türk Lirası olarak tespit edilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.