Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19666 E. 2014/1560 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19666
KARAR NO : 2014/1560
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2012/38-2013/797

Davacı, Oda kaydının geçersiz olduğu gerekçesi ile 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığını ve buna bağlı olarak bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı oda kaydının geçersiz olduğu gerekçesi ile 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığını ve buna bağlı olarak bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden işlemin iptalini talep etmişlerdir.
Mahkemece; bozmaya uyulup istemin kabulüne karar verilmiş ise de varılan bu sonuç yerinde değildir.
Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak Bağ Kur’luluk statüsünün ortaya konması gerekir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
507 sayılı Yasa’nın 2.5.1983 tarihli ve 62 sayılı K.H.K. ve K.H.K’nun aynen kabulüne dair 14.2.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3153 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesine göre ise “Esnaf ve Sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarlar çalışma bölgesi içindeki derneğe kayıt olmak zorundadır. Kayıt zorunluluğunu 1 ay içinde yerine getirmeyenler sicile kayıt tarihinden itibaren geçerli olmak üzere doğrudan doğruya kaydedilirler.” Değişik 119. maddeye göre “ mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır.” 62 sayılı K.H.K.’nun geçici 2. maddesinde “Esnaf siciline kayıt ilgili yönetmeliklerin yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde çıkarılmak zorunda” olduğu bildirilmiş İlgili Yönetmelik ise 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe konmuş ve 1 yıllık geçiş süresi 1.1.1985 tarihinde sona ermiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıların murisinin Kazan Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydına istinaden 22.3.1985 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, oda kaydının 8.7.1984-28.6.2002tarihleri arasında olduğu, vergi kaydı ile esnaf ve sicil kaydının bulunmadığı, 4.4.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, kurumca oda kayıtlarında yapılan teftiş sonucunda davacının oda kaydına istinaden kazandığı sigortalılık süresinin iptaline, hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği ve davacı hakkında özel belgede sahtecilik suçundan Kazan Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı ve davanın 4616 sayılı Yasa uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; kurum müfettişlerince tutulan tutanaktan ve dosya içerisindeki üye kayıt defterine ilişkin belgelerden de anlaşılacağı üzere; davacının esnaf olmadığı halde ölen Mustafa Sıtkı isimli esnafın 49 numarada kayıtlı olduğu belge üzerinde tahrifat yapılarak davacının isminin yazıldığı açık olmakla birlikte, davacının seyyar satıcılık mesleğini yürüttüğüne ilişkin maddi delil ve belge ileri süremediği ve müfettiş tutanağında tespit edilen hususların aksinin aynı nitelikte belgelerle ispatlanamadığı ortadadır.
Hal böyle olunca mahkemece davanın reddi yerine hükümde yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.