Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19661 E. 2014/14876 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19661
KARAR NO : 2014/14876
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2012/863-2013/952

Davacı, 24/07/2012 günlü başvurusu sırasında yaşlılık sigortasından aylık almaya hak kazandığının tespiti ile 01/08/2013 tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının yurtdışı çalışma başlangıcı olan 05/02/1987 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile 01/08/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 05/02/1987 olduğunun ve buna göre davacının 24/07/2012 günlü başvuru sırasında yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı ve buna göre davacıya 01/08/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Yurtdışında iken fiili (eylemli) çalışması bulunmadığı halde o ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre yardım niteliğinde ödeme yapılan dönemler ile ev hanımı olarak geçen sürelerin Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi anlamında yurtdışında geçen çalışma olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi doğrultusunda tespit edilen sigortalılık başlangıç tarihi, bu tarihten önce olan ve başlangıca esas alınmayan sürenin borçlanılması nedeniyle geriye götürülemez.
3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinde yer alan “…Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” düzenlemesinde yer alan “sigortalılığın başlangıç tarihi” kavramı ülkemizde zorunlu veya isteğe bağlı sigortalılığa dayalı başlangıcı ifade eder.
3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinin son fıkrasında açıkça “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” düzenlemesi yer almakta olup 3201 sayılı Kanun’un başlangıç kabul etmediği bir tarihin, yine aynı Kanun’da yer alan hükümler doğrultusunda yurt dışı borçlanması nedeniyle geriye götürülmesi de mümkün değildir. Kanun’un, borçlanma yoluyla geriye götürülmesini düzenlediği sigortalılık başlangıç tarihi kavramına, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesine istinaden belirlenen başlangıç dahil değildir.
3201 sayılı Kanun’un sigorta başlangıcına dair hükümleri bir bütün olup sözleşmeye dayalı başlangıcı kabul etmez. 3201 sayılı Kanun’un başlangıç hükümleri ile sözleşme başlangıcının hukuksal dayanakları ve amaçları farklıdır. Dolayısıyla her iki düzenlemenin lehe olan taraflarının birleştirilmesi suretiyle karma bir uygulamaya gidilmesi doğru değildir.
3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinde yer alan sigortalılığın başlangıç tarihine dair düzenlemeler, uluslararası sözleşmeye dayalı başlangıç tespiti hükümlerinden farklı bir anlayışı taşıdığı halde, her iki yöntemin birbirine eklenmek suretiyle başlangıcın geriye götürülmesi mümkün değildir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesinde yer alan başlangıç tespitine dair düzenlemeler ile 3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinde yer alan başlangıç tespitine dair düzenlemeler birbirlerinin tamamlayıcısı değildir.
Sözleşmeye göre belirlenen sigortalılık başlangıcı ile Kanun’un 5.maddesine göre belirlenen sigortalılık başlangıcından en eski tarihli olanı sigortalılık başlangıç tarihi kabul edilir.
Somut olayda, 05/02/1969 doğumlu davacının 05/02/1986-13/07/1987 tarihleri arasında meslek eğitimi, 11/05/1988-30/06/1988 tarihleri arasında gebelik/analık koruması, 01/07/1988-30/06/1989 tarihleri arasında çocuk yetiştirme nedeniyle sigorta kapsamına alındığı ve bu dönemde fiili (eylemli) çalışmasının bulunmadığı, fiili çalışmasının 13/04/1993 tarihinden itibaren başladığı anlaşılmıştır.Davacı 13/04/1993-31/12/2005 tarihleri arasında yurtdışında geçen 2708 günlük çalışmasını borçlanarak 31/07/2007 tarihinde, 05/02/1987-12/09/1993 tarihleri ve 30/04/1995-07/08/1998 tarihleri arasında ev hanımlığında geçen 2528 günlük süreyi borçlanarak 23/07/2012 tarihinde ödemiştir.
Davacının yurt dışında eylemli çalışmasının bulunduğu ve 18 yaşını ikmal ettiği 13/04/1993 tarihinin Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29.maddesinin 4.fıkrası kapsamında ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti mümkündür.
Öte yandan, davacının 13/04/1993-31/12/2005 tarihleri arasında yurtdışında geçen 2708 günlük çalışmasını borçlanarak ödediği 31/07/2007 tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmesi suretiyle bulunan sigortalılık başlangıç tarihi 23/01/2000’dir.
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında, davacının Almanya’da eylemli çalışmasının başladığı 13/04/1993 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken ve sonucuna göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.