Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19623 E. 2014/10686 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19623
KARAR NO : 2014/10686
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2008/291-2013/439

Davacı meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davalılardan T. Madencilik Sanayi ve Tic. A.Ş aleyhine açılan davanın reddine 168.617.08 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı M.Tic. San. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince duruşmasız, davalılardan M.Tic. San. A.Ş vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan M. Tic. San. A.Ş vek. Av. Ş. Ö. L. T. Madencilik Sanayi ve Tic. A.Ş vekili Av. . ile karşı taraf vekili Avukat İdil Yaprak Dede geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulanan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tespit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekili ile temyiz eden davalı M. Tic San AŞ vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; 14.05.2004 tarihinde meslek hastalığı sonucu % 27,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davalılardan T. Mad. San Tic AŞ’ne yönelik davanın reddine, maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile davalılardan M.Tic San AŞ’den tahsiline karar verilmiş ve bu karar davacı ile aleyhine hüküm kurulan davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacının meslek hasatlığı sonucu % 27,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğramasında davacının kusurun bulunmadığı, davalı işverenin % 90 oranında kusurlu olduğu, %10 oranında ise kaçınılmazlığın bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı
gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hüküm altına alınan 70.000,00-TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
Davacı vekilinin T.Mad. San Tic AŞ’ne yönelik davanın reddini amaçlayan temyiz itirazlarına gelince: Yerel mahkemece davalılardan T. Mad. San Tic AŞ’ne yönelik dava, anılan davanın kusurunun bulunmamasına dayandırılmıştır. Gerçekten meslek hastalığının tespit tarihinde işletmenin davalı M. Tic San AŞ tarafından işletildiği doğrudur. Ne var ki işletme ruhsat sahibi de olan M. Tic San AŞ’nin 25.08.2004 tarihinden itibaren madenin işletilmesini T. Mad. San Tic AŞ’ne bıraktığı, bu şirketinde aynı personel ve ekipmanla üretime devam ettiği, her iki şirketin ortak yapısının uyumlu olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin nitelendirilmesi hakime ait olup, davalılar arasındaki ilişkinin ticari işletme devri niteliğinde bulunduğu ortadadır. Bu yönüyle uyuşmazlığın çözümünde devir tarihinde yürürlükte bulunan BK’nun 179. ve İİK’nun 44. maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Davalılar tarafından anılan maddede öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davalı T. Mad. San Tic AŞ’nin B.K’nun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından müteselsilen sorumlu olması Yasa gereğidir. Hal böyle olunca davalı T.Mad. San Tic AŞ’nin kusuru bulunmasa da devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğunun giderek pasif husumet ehliyetine sahip olduğunun kabulü gerekirken anılan davalıya yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemenin, belirtilen maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ile davalı M.Tic San AŞ vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacı ile davalılardan M. Tic. San. A.ş yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalılardan M.Tic. San. A.Ş’ye iadesine
13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.