YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19403
KARAR NO : 2014/7910
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2012
NUMARASI : 2011/1191-2012/727
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davalı Kurum tarafından gönderilen tasarruf teşvik nema alacağına ilişkin ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de, eksik inceleme ile varılan bu sonuç hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasa’nın 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “Ödeme emri” ile tebliğ olunacağı ve ödeme emrinin hangi unsurları içermesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasa’nın 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yönünde tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği ve itiraz üzerine izlenecek usul ve esasların neden olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, Kurumun 2012/22 sayılı takip dosyasında tasarruf teşvik ve nema alacağına ilişkin ödeme emri gönderildiği iddia edilmişse de, ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgeler dosya arasına alınmadığından davanın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı tespit edilmemiş olup, 5393 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca davacı Belediye ile Hazine arasında uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın ve ilgili belgeler dosya arasına celbedilmeksizin sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, ilgili evraklar dosya arasına celbedilerek çıkacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken noksan inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.