Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19383 E. 2014/17105 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19383
KARAR NO : 2014/17105
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Adana 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/08/2013
NUMARASI : 2012/319-2013/373

Davacı, kurum tarafında tahakkuk ettirilen primle ilgili ölçümlemenin ve kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, Kurum tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilmiş olan 3.430,45 TL primle ilgili ölçümlemenin ve SSK Prim Tahakkuk Komisyonunun 22/05/2010 tarih ve 115 sayılı kararın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davalı idarenin, davacı hakkında tahakkuk ettirmiş olduğu 3.430,45 TL si primle ilgili olarak yaptığı ölçümlemenin ve SGK prim tahakkuk komisyonunun 22/05/2010 tarih ve 115 sayılı konuyla ilgili kararının iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığının 13/01/2010 tarihli Raporunda davacıya ait özel halk otobüsünde 01/01/2008-31/12/2008 döneminde D.. B..’ün çalıştığının, davacının eşi ve işyeri yetkilisi olan R.. B..’un ifadesinde araçta şoför olarak D.. B..’ün çalıştığınının, muavin olarak süreksiz çalışan sefer başına anlaşılan kişiler bulunduğunun, kendisinin TEDAŞ’ta sözleşmeli memur olarak 01/01/2008-31/12/2008 döneminde vardiyalı çalıştığının, tatillerde ve vardiyalar dışında ücretsiz olarak kendisinin de muavin ve şoför olarak çalıştığının, kendisinin herhangi bir ücret almadığını bildirdiğinin, asgari işçilik yönünden yapılan değerlendirmede R.. B.. ve D.. B..’ün çalıştığının anlaşılması sebebiyle bir işçi yönünden eksik işçilik bildirimi yapıldığının tespit edildiğinin, bildirimi yapılmayan bir kişi için 01/01/2008 tarihi itibariyle giriş bildirgesinin ve primlerinin verilmesi gerektiğinin, bildirim yapılmaması sebebiyle idari para cezasının uygulanması gerektiğinin bildirildiği, Kurum tarafından Müfettiş Raporu doğrultusunda davacı hakkında idari para cezası uygulandığı ve prim tahakkuku yapıldığı, prim tahakkuku belgesinin davacıya 08/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresinde itiraz ettiği, itiraz komisyonunun 22/05/2010 tarihli kararı ile davacının itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86/6. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda, İtiraz Komisyonunun red kararının davacıya ne zaman tebliğ edildiğine dair tebligat parçası bulunmadığından davanın yukarıda bahsedilen 86/6. madde gereğince bir aylık yasay süre içerisinde açılıp açılmadığı tespit edilememektedir.
Yapılacak iş, İtiraz Komisyonunun red kararının davacıya ne zaman tebliğ edildiğini tespit edip davanın 5510 sayılı Yasanın 86/6. maddesinde belirtilen bir aylık yasal süre içerisinde açılıp açılmadığını belirlemek, süresinde açıldığının anlaşılması halinde davacıya ait otobüs ile aynı hatta çalışan diğer otobüs şoförlerini tanık sıfatıyla dinlemek, davacının eşinin TEDAŞ’ta sözleşmeli memur olarak çalışması ve vardiyalı olarak çalıştığını belirtmesi dikkate alınarak çalışmalarını araştırmak, bu çalışmalarına göre davacıya ait otobüste çalışmasının mümkün olup olmadığını belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.