Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19219 E. 2014/2913 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19219
KARAR NO : 2014/2913
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : Gebze 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2013
NUMARASI : 2011/639-2013/422

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 27.06.2006 ve 18.08.2007 tarihlerinde geçirdiği iki ayrı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, 31.182,54TL maddi, 18.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faiziyle tahsiline karar vermiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı sigortalının 27.06.2006 tarihinde ve 18.08.2007 tarihinde iki ayrı iş kazası geçirerek yaralandığı, 27.06.2006 tarihli iş kazası sonrasında oluşan maluliyetinin %6,1 oranında, 18.08.2007 tarihindeki iş kazası nedeniyle oluşan maluliyetinin ise %11,1 oranında olduğu, sigortalının her iki kaza sonrasında oluşan maluliyetinin Kurum tarafından birleştirildiği ve kendisine birleşme kaydıyla tespit olunan %16,52 oranındaki maluliyeti üzerinden iş kazası sigorta kolundan gelir bağlandığı, Mahkemece her iki kazaya ilişkin ayrı ayrı değerlendirmenin yapıldığı kusur raporu alındığı, hükme esas alınan hesap raporunda yine her iki kaza nedeniyle ayrı ayrı hesaplamanın yapılıp sigortalının ilk kaza nedeniyle maddi zararının 25.171,26TL, ikinci kaza nedeniyle maddi zararının ise 6.011,28TL olduğunun belirtildiği, hesap raporunda bir değerlendirme ve hesap hatasının bulunmadığı, davacının maddi tazminata ilişkin taleplerinin her iki iş kazası nedeniyle ve olay tarihlerinden yasal faiziyle ayrı ayrı tahsil olmasına rağmen, manevi tazminat davası bakımından davacı talebinin her iki iş kazası sonrası birleştirilerek tespit olunan toplam %16,52 oranındaki maluliyeti üzerinden değerlendirme ile tahsil olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’nın 297/2 maddesinin “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin ,taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmüne göre de Mahkemelerin taleplerden her birini karşılama yükümlülüğü düzenlenmiştir.
Bu açıklamadan olarak somut olayda, 27.06.2006 ve 18.08.2007 tarihlerinde meydana gelen iki farklı iş kazası olayına ilişkin Mahkemece ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hüküm kurulmaması infazda tereddüt oluşturur mahiyette olup bu durum usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Yapılması gereken iş; öncelikle Manevi tazminat davası bakımından davacı sigortalıya ayrı ayrı her iki olay için talep ettiği manevi tazminat miktarlarının ne kadar olduğunu açıklatmak, akabinde 27.06.2006 ve 18.08.2007 tarihlerinde meydana gelen iş kazalarına ilişkin davacının maddi ve manevi tazminat istemlerini infazda tereddüt oluşturmayacak biçimde dosyadaki tüm delilleri bir arada değerlendirerek ayrı ayrı hüküm altına almaktan ibarettir.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24/02/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.