Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19206 E. 2014/16856 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19206
KARAR NO : 2014/16856
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2013/69-2013/436

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/04/1995 ila 2004/Nisan ayları arasında davalıya ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 1994 yılında 30 gün,1997 yılında 135 gün,1998 yılında 60 gün,1999 yılında 165 gün,2000 yılında 165 gün,2001 yılında 165 gün 2003 yılında 170 gün olmak üzere toplam 890 gün davalı belediyede asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Nitekim, davacıya ait kimi çalışmaların resmi kayıtlara intikal ettirildiği de tartışmasızdır. Davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır.
Somut olayda, davacının davalı Belediyeye ait işyerlerinden 1995/1. dönem ile 07/04/2004 tarihleri arasında bir kısım çalışmalarının bildirildiği, dosya kapsamına alınan ücret bordrosu fotokopilerinde işçinin ismi ve imza bölümlerinin bulunmasına rağmen, çalışılan gün bölümünün okunamadığı anlaşılmakta olup, ücret bordrolarının tamamı okunan örnekleri getirtilmememesi ve davalı işyerinde ihtilaflı dönemde çalıştığı iddia olunan davacının adına yazılı ücret belgesi olmayan dönemler için kabul kararı hatalıdır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi kapsamında mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler. Davacının 01/04/1995-2004/4. ay tarihleri arasında davalı Belediyede geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine rağmen Mahkemece talep aşılarak 1994 yılında 30 gün tespite karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, ihtilaf konusu döneme ilişkin ücret bordrolarının tamamı okunan örneklerini istemek ve davacının ücret bordrolarında olmasına rağmen Kurum kayıtlarına intikal etmeyen çalışmasının bulunup bulunmadığını saptamak; ücret bordrolarında bulunmayan dönemler yönünden, davalı işyeri kamu kurumu olduğundan, davacının, anılan çalışmalarının, gerçekten olup olmadığını davalı kamu kurumunun kayıtlarından saptamak, işyeri şahsi sicil dosyasını getirtmek, bu tür belgelerde noksanlık varsa, bunun açıklanabilir nedeni bulunup bulunmadığını, ücretin nasıl ödendiğini araştırmak, bu konuda işyeri yetkililerini birlikte çalışanları tanık olarak dinlemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre talebi de aşmadan karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı H.. B..’na iadesine
09/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.