Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19155 E. 2014/1469 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19155
KARAR NO : 2014/1469
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Yalova İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2013/78-2013/168

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 05.05.2001 – 30.11.2004 tarihleri arasında ve 2004 yılı aralık ayında 25 gün, 2005 yılında 205 gün, 2006 yılında 200 gün, 2007 yılında 220 gün, 2008 yılında eylül ayı sonuna kadar 220 gün çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde 05.05.2001 – 30.09.2008 tarihleri arasında davalı işveren tarafından Kurum’a bildirilen 512 günlük sigortalı hizmeti çıkarıldıktan sonra aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; triko fabrikasında işçi olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyeri tarafından 27.12.2004 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve 27.12.2004 – 31.10.2008 tarihleri arasındaki kısmi çalışmalarının davalı Kurum’a bildirildiği, bildirilen bu sürelere ilişkin imzalı ücret bordrolarının dosya içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerekmektedir. Başka bir anlatımla; yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bir kısım imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir.
Yapılacak iş; imzalı ücret bordrosu olan ve ücret bordrosundaki imzanın davacıya ait olduğu dönemlerde imzalı ücret bordrosunda yazılı süre kadar çalıştığını kabul ederek sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.