Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/19138 E. 2014/16657 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19138
KARAR NO : 2014/16657
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2013/95-2013/537

Davacı, 01/05/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı tahsis talebini takip eden ay başı olan 01/05/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının vergi kaydına istinaden 6.9.1989 tarihinden itibaren 1479 Sayılı Yasaya göre Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, nakliyecilik mesleği nedeniyle 6.9.1989-31.12.1990, bakkalcılık nedeniyle 1.1.1991-22.5.1995 ve limited şirket ortaklığı nedeniyle 11.1.1995-30.11.2005 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, Bandırma Ticaret Odasında limited şirket ortaklığı nedeniyle 11.1.1995 tarihinden itibaren devam eden kaydının bulunduğu, 7.9.2007 tarihinden itibaren SSK’lı çalışmasının başladığı, 15.7.2008 tarihininde ara verdiği ve 25.10.2008 tarihinde yeniden çalışmaya başladığı, davacının devam eden limited şirket ortaklığı nedeniyle ara verdiği takibi takip eden 16.7.2008 tarihinden itibaren esnaf bağkur kaydının yapıldığı, 28.2.2011 tarihine kadar esnaf bağkur sigortalı kabul edildiği, 30.4.2012 tarihli yaşlılık aylığı talebinin şartları oluşmadığından red edildiği anlaşılmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup “çakışan sigortalılık” olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren” isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle “çakışan sigortalılığın” çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
Somut olayda davacının ihtilaflı dönemde 25.10.2008-28.2.2011 tarihleri arasında SSK’na tabi zorunlu sigortalılığı bulunmakla beraber, limited şirket ortaklığı nedeniyle 16.7.2008 tarihinde başlayan zorunlu 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının bulunması nedeniyle önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık olduğundan 25.10.2008-28.2.2011 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü ile yaşlılık aylığı koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.