YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19041
KARAR NO : 2014/539
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2011
NUMARASI : 2009/177-2011/69
Davacı, 20. Basamaktan emekli olduğunun tespitine, eksik ödenen kısmın faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının Bağ-Kur sigortalısı iken 4956 sayılı Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince 11. basamakta iken satın aldığı 19. basamağa yükseltilmesi ve 20. basamakta iken yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle alması gereken yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile, eksik ödenen maaşın şimdilik 500,00 TL’sinin dava tarihinden tiibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki delillerden, davacının Bağ-Kur sigortalısı iken 1479 sayılı Kanun’a 4956 sayılı Kanun ile getirilen geçici 2. madde hükmü çerçevesinde 11. basamaktan 19. basamağa yükseltme talebinde bulunduğu, bu talebinin davalı Kurumca kabul edildiği, davacının idarenin talep ettiği parayı eksiksiz ödediği, ancak idarece bağlanan yaşlılık aylığının az olduğunu iddia ederek Kuruma itiraz ettiği, fakat bu itirazının reddedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen geçici 11. maddesidir. 1479 sayılı Kanun’un geçici 11. maddesinde; 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile, b) Sigortalının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu kanunun 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık
süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu kanunun 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacıya bağlanacak yaşlılık aylığı da geçici 11.maddede belirtilen (a) ve (b) aylığından oluşmaktadır. Mahkemece, davacıya Şubat 2009 tarihi itibari ile bağlanması gereken yaşlılık aylığının (sgdp, ek ödeme ve syz hariç) 1.129,46 TL olduğuna ve buna göre dava tarihi itibari ile fark alacağı 3.390,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak Dairemizin 2011/3577 E, 2012/11818 K sayılı 21.06..2012 tarihli kararı ile davalı Kurum Genel Müdürlüğünden, davacının satın alarak bulunduğu en son basamaktan geriye doğru intibakı ile 31.12.1999 tarihinde bulunması gereken olası basamak dikkate alınarak tahsis tarihi itibari ile bağlanabilecek (a) ve (b) aylıklarını gösterecek şekilde toplam aylığının hesaplanması, ayrıca dava tarihi olan 17.2.2009 tarihine kadar Kurumca ödenen aylıklar ile basamak intibakı ile hesaplanacak aylıklar arasındaki farkları ayrıntılı olarak belirlemesi istenerek alınacak Kurum cevabından sonra gönderilmek üzere dosya mahalli mahkemesine geri çevrilmiştir.
Davalı Kurum 5.6.2013 tarihli cevabi yazısında, basamak intibakının yapılarak 2007 yılı Ekim ayından itibaren ödenecek şekilde yeniden aylık hesaplamaları yapıldığını, 13.8.2012 tarih ve 14397800 sayıl ile genel Müdürlük Basamak intibakı genelgesine göre maaşı 2 karar olarak güncellenmiş olup 9.111,.94 TL birikmiş aylığının bulunduğu ve maaşının da 1.384,00 TL olduğu bildirilmiş olup, davacının aylık başlangıç tarihindeki yaşlılık aylığı tutarının (2007 yılı 10.ayı) 914,71 TL (syz ve ek ödeme hariç), olacağını bildirmiştir.
Yapılacak iş, davalı Kurum 5.6.2013 tarihli yazısında basamak intibakı yaptığını bildirdiğinden, davacıya davalı Kurum tarafından yapılan ödemeyi kabul edip etmediği sorularak, kabul etmesi halinde ve maaş farklarının da Kurum tarafından davacıya ödenmesi halinde dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmak, kabul etmemesi halinde ise Kurumdan davacının emekli maaş hesaplamasına ilişkin ayrıntılı evrakların getirtilip, Kurum işleminin irdelenmesiyle Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, var ise; hatanın neden kaynaklandığı açıkca izah edilecek denetime elverişli bilirkişi raporu alarak talep ve müktesep hak kuralları gözönünde tutularak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2014gününde oybirliğiyle karar verildi.