YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18993
KARAR NO : 2014/768
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2013
NUMARASI : 2010/803-2013/504
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili ile davalılardan ….. Yatırım Ve Geliştirme A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı … Sanayi Yatırım ve Geliştirme A.Ş. vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu meydana gelen sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, davalı ….. Amb. San. Ve Tic. A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı … San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş. yönünden davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 3.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ve davacıya verilmesine karar vermiştir.
Bir iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davası, işveren ve kusurlu 3. kişilere karşı yöneltilir. Bundan başka, aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı Yasa’nın 2. maddesi gereğidir.
Somut olayda çözümlenmesi gerekli sorun, davalı….. San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş. ile diğer davalı…. Amb. San. ve Tic. A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin işveren-aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 87/2. maddesindeki açıklamalar ışığında aracıdan (taşerondan) söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentileri alt işverene devredilmelidir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgeler incelendiğinde; davalı ….. San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş.’nin ticaret siciline kayıtlı işyeri ünvanının “…. Amb. San. ve Tic. A.Ş.” olduğu, yine aynı şirket tarafından düzenlenen iş güvenliği eğitim ve talimat tutanakları ile işyeri işletme belgesi ve işçilere verilen işyeri kimlik kartları üzerinde “…..Amb. San. ve Tic. A.Ş.” ibaresinin yazılı olduğu; davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen davalı …. Amb. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait şirket içi yazışma evrakında; davacı sigortalının taşeron firma elemanı olarak nitelendirildiği, taşeron firmanın isminin ise diğer davalı “….. San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş.” olarak belirtildiği, ticaret sicilinden temin edilen tescil ve ilan evrakları ile şirket ana sözleşmelerinden, davalı …. San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş.’nin ortaklarının tamamının, diğer davalı şirket ortaklarından oluştuğu saptanmış, ÇSGB iş müfettişi tarafından düzenlenen raporda, davalı … San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş.’ nin, diğer davalı … Amb. San. ve Tic. A.Ş. için fason üretim yaptığı tespitine yer verilmiş olup; bu haliyle davalı … San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş.’nin, diğer davalı şirket ….Amb. San. ve Tic. A.Ş. ‘nin taşeronu olduğu, iki şirketin de ambalaj, streç film gibi mamülleri ürettikleri anlaşılmıştır.
Davalı …. Amb. San. ve Tic. A.Ş., yaptığı işin bir bölümünü fason üretim yapması için diğer davalı şirkete devretmiş olup, davalı…. Amb. San. ve Tic. A.Ş.’nin asıl işverenlik sıfatı devam ettiğinden, kusuru olmasa da, olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, davalı …. Amb. San. ve Tic. A.Ş. asıl işveren olarak diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu düşünülmeksizin, davalı … Amb. San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalı …..Sanayi Yatırım ve Geliştirme AŞ.’ye yükletilmesine, 20/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.