Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/18828 E. 2014/2346 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18828
KARAR NO : 2014/2346
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/547-2013/86

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Mayıs 1985 – Kasım 1993 yılları arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 1985 yılı Mayıs ayından 1993 yılı Kasım ayına kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinden 15.10.1991-15.05.1993 tarihleri arasında çalışmasının bildirildiği, davalı işyerinin 15.10.1991-15.05.1995 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, mahkemece 21.07.2010 tarih, 2009/273E, 2010/512K sayılı kararla davacının davalı işyerinde 05.12.1985-15.10.1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verildiği, Dairemizin 2010/12353E, 2012/7836K sayılı, 14.05.2012 tarihli ilamı ile davacının çalışmasının tespitini istediği dönemin tamamında davalı işyerinin kanun kapsamında olmadığı anlaşıldığından, davalı işyerinin faal olup olmadığının tespiti için ilgili meslek odasından, vergi dairesinden, ilgili sicil müdürlüğü ve belediyeden araştırma yapılması, davalı işyerinin dönem bordrolarının getirtilerek bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıkların bilgilerine başvurulması gerektiğinden kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamından sonra herhangi bir araştırma yapılmadan ve bozma ilamına yanlış anlam verilerek, beyanı alınan tanıkların 1987 yılından sonrasına şahit olduklarından bahisle bu tarihten sonrasında davacının davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, Dairemizin daha önceki bozma ilamı doğrultusunda, davalı işyerinin hangi tarihler arasında faal olduğunu araştırmak, ihtilaflı döneme ilişkin davalı işyerinin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.