Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/18746 E. 2014/152 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18746
KARAR NO : 2014/152
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Gebze 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2010/895-2013/473

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, sigortalının iş kazası sonucu uğradığı sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 8.284,84 TL maddi tazminatın, 3.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 2,3 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda, davalı işverenin % 70 oranında, kazalının % 30 oranında kusurlu oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hükme esas alman hesap raporunun yönteme uygun olmadığı açıktır. Gerçekten davacı iş kazası sonucu uğramış olduğu zararın giderilmesini istemiştir. Kusurun aidiyeti ve oranı ile maluliyet uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgörmezlik ve karşılık kusur oranları. Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş göriişlerindendir.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunda, davacının bakiye ömrü hesaplanırken PMF yaşam tablosu yerine CSO-1980 yaşam tablosunun esas alınması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden hesaba ilişkin bilirkişi raporu alıp kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak rapor sonucuna göre maddi tazminat talebi hakkında karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.