Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/18668 E. 2014/16645 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18668
KARAR NO : 2014/16645
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/327-2013/539

Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece,istemin kabulüne karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa’nın 80/12 ve 5510 sayılı Yasanın 88/20 maddelerine göre, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın yasal süreler içerisinde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür.
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 ve 5510 sayılı Yasaların açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa’da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa’nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Ç… Dekoratif Boyalar Üretim Pazarlama Anonim Şirketinin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olup, 09/08/2001 ve 05/01/2005 tarihlerinde yönetim kurulu başkanlığına seçildiği, şirketin 2004/12- 2007/1. aylar arası Kuruma prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcunun bulunduğu, Kurum tarafından şirket ve davacı hakkında takip başlatıldığı, Asliye Ticaret mahkemesince şirketin 25/09/2008 tarihinde iflasına karar verildiği, ödeme emrinin 12/06/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 19/06/2012 tarihinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece şirketin iflas ettiği ve takip sonuçlanmadan davaya konu borcun davacıdan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç hatalı olmuştur. Çünkü şirket ile davacının, Kuruma karşı müteselsilen sorumlulukları bulunmaktadır. Borç ödeninceye kadar sorumlulukları devam etmektedir. Borçta ödenmemiştir. Ayrıca şirketin iflasa girmesi davacının sorumluluğunu etkilememektedir. Dolayısıyla müteselsil sorumlular hakkında yapılan yasal işlemlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı dikkate alınmadan sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.