YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18652
KARAR NO : 2014/2170
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2013/24-2013/331
Davacı, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, Kurum işleminin iptaline, kesilen ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı 25/01/2010 tarihinde kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 01/02/2010 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Bursa 1. Aile Mahkemesinin 2009/1079 Esas ve 2009/1286 Karar sayılı ilamıyla boşanmıştır ve karar 25/01/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 17/05/2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı bağlanış tarihi olan 01/02/2010 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
17/05/2010 tarihli Kontrol Raporundan, yapılan çevre soruşturmasında davacının ikamet adresi olan Ç. Sokak No 17 de ikamet eden A. B. No. adresinin Belediye evi olduğunu ve bu evde davacı ve eşinin birlikte oturduklarını söylediği, boşandığı eşinin adresi olan C.. Sokak No 29 daki evin asma kilitli olduğu ve evde kimsenin kalmadığının tespit edildiği, evin çok bakımsız olması sebebiyle evde kimsenin yaşamadığı kanaatinin oluştuğunun bildirildiği, No 27 de ikamet eden N. A. ile görüşüldüğü ve N. Ç. Ç. Sokaktaki belediye evinde eşi ile birlikte yaşadığını bildirdiği, D.. O. Camii İmamı Osman Hoca ile görüşüldüğü ve N. Ç.Ç. Sokaktaki belediye evinde eşi ile birlikte yaşadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve 17/05/2010 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.