Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/18469 E. 2014/16602 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18469
KARAR NO : 2014/16602
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Besni 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2011/298-2013/651

Davacı, ilk prim kesintisinden itibaren Bağ-Kur’lu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, 1994-2009 yıllarında 2926 Sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, davacının 01/06/2005-14/04/2009 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, somut olayda 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesinin de değerlendirilmesi gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesinde “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 29.05.1995; 03.04.1996; 04.04.1997; 29.06.1998; 23.07.1999; 21.05.2003; 20.04.2005; 25.04.2006; 24.05.2007; 28.03.2008; 14.04.2009 tarihlerinde sattığı ürünlerden tevkifat yapıldığı, davacının 27.04.2011 tarihli talebi üzerine, 01.06.1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 05.12.2012 tarihli ekstrede davacının 01.06.1995 tarihinde tescil edildikten sonra yukarıda sözü edilen 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesi gereğince prim borcundan dolayı sigortalılığının durdurulduğu, tarımsal faaliyeti devam ettiğinden tekrar 01.05.2008 tarihinden itibaren 07.09.2012 tarihine kadar sigortalı kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı, 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesi gereğince prim borcundan dolayı durduruldu ise prim borcuna ilişkin süreleri borcunu ödeyerek ihya edebileceğinden davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davalı Kurumun geçici 17.maddeyi uygulamamış olması halinde ise davacının prim tevkifatı olmayan 2000; 2001 ve 2002 yılları haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekeceği göz önünde bulundurulmadan ve araştırılmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.