YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1841
KARAR NO : 2014/3904
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2011/865-2012/974
Davacı, yaşlılık aylığından ikinci kez yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin iptaline, yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 01.02.2000 tarihinden beri 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığını, yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 22.01.2004 tarihinden itibaren yine 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığını, bu çalışması nedeni ile SGDP kesildiğini, ancak vergi kaydı gereğince geriye dönük olarak tekrar SGDP kesildiğini belirterek yapılan ikinci tahakkuk işleminin ve yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iptalini, kesintilerin iadesini istemiştir.
Mahkemece, davacının aylığından 01.09.2003 – 30.04.2004 tarihleri için yapılan kesintilerin yerinde olduğunun, 30.04.2004 tarihinden sonraki kesintilerin ise iptali ve bu tarihten sonra yapılan kesintilerin iade edilmesinin gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 01.02.2000 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 14.05.1998 – 31.10.2006 tarihleri arasında ve 01.11.2006 tarihinden beri devam eden vergi kaydı bulunduğu, ayrıca 01.05.2004 – 26.04.2011 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı çalışmalarının olduğu, davalı Kurum tarafından 30.11.2010 tarihli yazı ile davacıya; vergi kaydı nedeni ile 01.09.2003 tarihinden itibaren SGDP tescilinin yapıldığının, 01.10.2008 tarihine kadar toplam 7.826,68 TL SGDP borcu olduğunun, 01.10.2008 tarihinden itibaren tescil işleminin yapıldığı tarihe kadar olan tutar ile tescil tarihinden sonraki SGDP tutarının aylığından kesileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 63/A bendi hükmüne göre; yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmektedir. Ancak, aynı Yasa’nın 63/B bendine göre; sigortalının istemi halinde sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenerek veya sigortalı adına tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda bunun sigortalının aylığı kesilmeden çalışma tercihini gösterdiği kabulüyle aylığı kesilmeden çalışmaya devam etmesi mümkündür.
Öte yandan, 1479 sayılı Kanun’un Ek 20. maddesinin ilk halinde ( 08.09.1999 Tarih ve 23810 sayılı RG’de yayımlanan 25.08.1999 Tarih ve 4447 sayılı Kanun’un 38. maddesi );
“Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Birinci fıkra hükmüne göre aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi gerekenlerden, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce aylık bağlananlar Kanunun yayımını, daha sonra tekrar çalışmaya başlayanlar ise çalışmaya başladıktan tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorundadırlar. Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlardan sosyal güvenlik destek primi, gecikmeli bildirimde bulunulan veya Kurumca tespit edilen tarihe kadar 53 üncü maddeye göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Birikmiş sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zamlarının ödenmemesi halinde aylıklardan yapılacak kesintiler aylık tutarının % 25’ini geçemez.
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler, bu Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez, ödenen primler 39 uncu madde hükmüne göre toptan ödeme olarak iade edilmez ve bu sürelerle ilgili olarak 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almakta idi.
Buna göre Ek 20. maddenin ilk hali yalnızca 4/1-(b) emeklilerini kapsamaktaydı.
02.08.2003 Tarih ve 25187 sayılı RG’de yayımlanan 24.07.2003 Tarih ve 4956 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile ise Ek 20. madde;
“ Madde 44 – 1479 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkra üçüncü fıkra olarak maddeye eklenmiştir.
Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerden, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar çalışmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil bu Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen 12 nci gelir basamağının %10’u oranında sosyal güvenlik destek primi öderler. Sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden bu Kanunun yayım tarihinden önce aylık bağlananlar Kanunun yayımını, daha sonra tekrar gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ise mükellefiyetin başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorundadırlar. Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlar ile Kurumca tespit edilemeyenlerden sosyal güvenlik destek primi, 53 üncü maddeye göre hesaplanarak tahsil edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu dönemde ise Ek 20. maddenin uygulanabilmesi için yalnızca vergi kaydı aranmaktadır.
28.01.2004 Tarih ve 25360 sayılı RG’de yayımlanan 22.01.2004 tarih ve 5073 Sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değiştirilen halinde ise;
“…(Değişik birinci fıkra: 22/1/2004-5073/15 md.) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (l) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Birinci fıkra hükmüne göre aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi gerekenlerden, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce aylık bağlananlar Kanunun yayımını, daha sonra tekrar çalışmaya başlayanlar ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorundadırlar. Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlardan sosyal güvenlik destek primi, gecikmeli bildirimde bulunulan veya Kurumca tespit edilen tarihe kadar 53 üncü maddeye göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Birikmiş sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zamlarının ödenmemesi halinde aylıklardan yapılacak kesintiler aylık tutarının % 25’ini geçemez.
(Ek üçüncü fıkra: 24/7/2003-4956/44 md.) (Değişik birinci cümle: 22/1/2004-5073/15 md.) Diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanlar, çalışmaya başladıkları ayı takip eden ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, bu Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen onikinci gelir basamağının %10’u oranında sosyal güvenlik destek primi öderler. Sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden bu Kanunun yayım tarihinden önce aylık bağlananlar Kanunun yayımını, daha sonra tekrar gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ise mükellefiyetin başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorundadırlar. Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlar ile Kurumca tespit edilemeyenlerden sosyal güvenlik destek primi, 53 üncü maddeye göre hesaplanarak tahsil edilir.
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler, bu Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez, ödenen primler 39 uncu madde hükmüne göre toptan ödeme olarak iade edilmez ve bu sürelerle ilgili olarak 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacıya yaşlılık aylığı bağlanan 01.07.2000 tarihinden sonra 14.05.1998 – 31.10.2006 ve 01.11.2006 – 28.02.2011 tarihleri arasında vergi kaydı, 01.05.2004 – 26.04.2011 tarihleri arasında da hizmet aktine dayalı çalışması bulunması karşısında, yukarıda bahsedilen Yasa maddesi gereğince davacının her iki sigortalılık gereğince sosyal güvenlik destek primine tabi olduğu göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.