Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/1840 E. 2014/2079 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1840
KARAR NO : 2014/2079
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2011/720-2012/524

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 24/01/2005 olduğunun tespitiyle davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 24.1.2005-5.8.2011 tarihleri arasında davalı yanında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istek gibi davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesinin düzenlenmediği gibi Kuruma bildirilen sigortalı çalışmasının da bulunmadığı, dönem bordrolarının verilmemesi nedeniyle kayıtlara geçen işyeri tanığı bulunmadığından komşu işyeri tanıklarının tespiti hususunda zabıta araştırması yapıldığı ancak bilgilerine başvurulmadığı, dinlenen davacı tanıklarının da davacının çalıştığı süreleri ve çalışmanın niteliğini belirlemeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; nizalı döneme ilişkin bordrolar bulunmadığından SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.