YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1827
KARAR NO : 2014/2038
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
MAHKEMESİ : Samandağ 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2010/359-2011/577
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 16/11/1953-26/07/1956 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı; 16.11.1953 – 26.07.1956 tarihleri arasında Samandağ İlçesi Özel İdare Müdürlüğü’nde odacı sıfatı ile Emekli Sandığı’na tabi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 16.11.1955 – 26.07.1956 tarihleri arasında davacının Samandağ İlçe Özel İdare Müdürlüğü’nde odacı olarak çalıştığına dair hizmetin SGK tarafından 08.11.2010 tarihinde işleme alındığı anlaşılmakla bu dilimler için karar vermeye yer olmadığına, davacının 16.11.1953 – 16.11.1955 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Hatay İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları Eğitim Müdürlüğü’nün davalı Kurum’a hitaben yazdığı yazıda; davacının 16.11.1955 tarihinde odacı olarak 100 lira maaş ile göreve başladığının, 26.07.1956 tarihinde askere gitmek için görevinden ayrıldığının maaş defterinin 109. sayfasında yazılı kayıtlardan anlaşıldığının, ancak davacının şahsi dosyasının bulunamadığının bildirildiği, Hatay Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü’nün 16.08.1983 tarihli yazısında da aynı hususun bildirildiği, davalı Kurum birimi olan Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı tarafından, davacının 01.12.1955 – 31.07.1956 tarihleri arasındaki hizmetlerinin kabul edildiğinin ve yurtdışı hizmetleri ile birlikte 01.11.2001 tarihinden itibaren aylık bağlandığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre “ yargı yolunun caiz olması ” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Yasa’nın 101. maddesine göre; bu Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
5510 sayılı Yasa’nın “5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri ” başlıklı Geçici 4. maddesinin 4. fıkrasına göre; “Bu Kanun’da aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanun’la yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. ”
Somut olayda; 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası’na tabi iştirakçi olduğu anlaşılan davacının hizmetinin tespitine dair uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “ yargı yolunun caiz olmaması ” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.