YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1813
KARAR NO : 2014/2580
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
MAHKEMESİ : Manisa 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/65-2012/47
Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan koca ve babasından dolayı her iki ölüm aylığı alabileceğinin tespitiyle birikmiş aylıklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan kocasından almakta olduğu ölüm aylığının yanısıra ayrıca yine 506 sayılı Yasa kapsamında olan babasından dolayı da ölüm aylığı alabileceğinin tespitini ve babasından bağlanması gereken ölüm aylığına işleyecek yasal faiz hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir.
Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir.
Öte yandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir.
506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa’nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır.
Mahkemenin 506 sayılı Yasanın 68. (5510 sayılı Yasanın 54/5) maddelerini göz ardı ederek davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/02/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı 26/11/2011 vefat eden eşinden dolayı 01/12/2011’de 506 sayılı Yasa kapsamında bağlanmış bulunan ölüm aylığının yanısıra 24/09/1991 de vefat eden babasından dolayı 18/01/2012 tarihli tahsis talebi ile 506 sayılı Yasa gereğince ölüm aylığının bağlanması talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık, her ikiside 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan aylıkların aynı anda hak edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yerel Mahkemece 506 sayılı yasayı 4958 sayılı yasanın 35. Maddesi ile değiştiren 68. Maddesinde ki mevcut şartları aniden ağırlaştırıcı biçimde değişikliğe uğratması üzerine yasada yeni bir düzenleme yapılarak yine aynı yasanın 121. Maddesine 09/07/2005 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5386 sayılı yasa ile eklenen ek gecici 91. Maddesi eklenmiştir. Eski mevcut şartlara göre ölüm aylığı bağlanmış kız çocukların aleyhinde aniden gelişen olumsuz şartları giderme amaclı bu yasa hükmü gözönünde bulundurularak davacının istemi kabul edilmiş ve talep tarihi itibariyle babasından dolayı ölüm aylığı bağlanabileceğine dair kabul hükmü kurulmuştur.
Kanatimce uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 68. Maddesi değil, bu maddeyi süreli olarak bertaraf eden 09/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5386 sayılı yasa ile eklenen hükümlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı yasanın 121. Maddesine 5386 sayılı Yasa ile eklenen ek gecici 91 madde yapısal olarak SÜRELİ ve etki alanı KISITLI olan bir yasa olup 68. Maddeye göre daha özel hükümler içermektedir. Daha net anlatımla bekar ve çalımayan kız çocuklarına (ölüm nedeniyle dul kalanlar dahil ) hak sahibi olarak birden fazla bağlanmış aylıkların ödenmesine engel yok iken 4958 sayılı yasa ile “çalışmama ve bu çalışmalarından dolayı gelir ve aylık almama” ifadeli ağırlaştırıcı şartların getirilmesinden itibaren aniden birçok bekar kız çocuğunun aylığı kesilmiş bulunduğundan veya bağlananlar geri istendiğinden toplumda oluşan olumsuzluklar üzerine yukarıda sözü edilen ek geçici 91. Madde hükmü yasaya olumsuzlukları gidermek amacıyla ilave edilmiştir. Bunun anlamı kanun koyucu cok net olarak bu çalışmaların ve çalışmalardan dolayı gelir ve aylık almanın kız çocuğunun “kendi çalışmasından dolayı “bağlanacak gelir ve aylık olduğunu hususunu vurgulamış isede her gecici yasada olduğu gibi kısmi bir kapsama alanı ortaya koyarak en azından 4958 sayılı yasa ile 06/08/2003’ten itibaren oluşacak aylık kesme veya geri isteme gibi olumsuzlukları engellemeyi gözönünde bulundurulmuştur. Burada özellik arz eden konu babadan bağlanacak ölüm aylıklarının hak edilmesi için 06/08/2003’ten önce ölümün gerçekleşmiş olması gerekmektedir ayrıca ek gecici 91. Maddenin 1. Ve 2. Fıkralarınde kimlerin aylığa hak kazanabilecekleri ifade edilmişken 6. Fıkrasında ” Bu maddenin 1. ve 2. Fıkrası gereğince aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız cocuklarının aylık ve gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olunması gereken şartları, ilk kez veya yeniden 06/08/2003 tarihinden sonra haiz olan kız cocukları da aynı esas ve usullerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır.
Bu maddenin 6. Fıkra hükmü 31/12/2005 tarihine kadar uygulanır.” Denilerek bu tarihin esasen 31/12/2005 tarihine kadar uzadığını kabul etmek mümkündür. Diğer yandan ölüm aylıklarında hangi yasaların uygulanacağını belirleyen unsur, murisin ölüm tarihidir. O tarihteki yasa hükümleri uygulanacaktır.
Somut olaya gelince davacının babası SSK sigorlatalısı 24/09/1991 de vefat etmiş olsada ek gecici 91. Madde gereyince ölüm aylığını hak etme tarihi diger şartlarda mevcut olmak kaydıyla (dul veya bekar olmak ve çalışmamak) 06/08/2003 tarihine hatta son fıkra gereğince 31/12/2005 tarihene kadar uzayabildiğinden davacının babasından dolayı ölüm aylığını bu tarihten sonra eşinin ölümü üzerine şartların yeri oluştuğu için (18/05/2012) tarihinde talep etmiş bulunmasına rağmen hak edebilecek durumdadır. Doğal olarak 31/12/2005 tarihinden sonraki vefat olaylarında 506 sayılı Yasanın 68. Maddesinin VI. fıkra hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Daha sonra ise 5510 sayılı Yasa’nın 54. Madde hükümleri yürürlüğe ğirinceye kadar aylık bağlama için anılan maddenin şartları aranacaktır.
Bu nedenle Yerel Mahkeme bütün unsurlarıyla isabetli olup temyiz incelemesi sırasında yüksek daire coğunluğunca 506 sayılı yasanın 121. Maddesine eklenen ek geciçi 91. Maddenin somut olayla bağlantısı eksik değerlendirmeye alındığından hükmün bozulması yolundaki çoğunluk görüşüne katılamamaktayım.18/02/2014