Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/1801 E. 2013/15530 K. 09.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1801
KARAR NO : 2013/15530
KARAR TARİHİ : 09.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 15/12/1989 olduğunun ve 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 15/12/1989 tarihini sigortalılık başlangıcı olarak tespiti ile ilgili işyerindeki hizmetin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıcının 15/12/1989 olarak tespit ve tesciline karar verilmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Dosya içeriğinden, davacının iddia edilen işverene bağlı olarak 15/12/1989 tarihinde çalışmaya başladığını gösterir işe giriş bildirgesinin 08/01/1990 tarihinde Kuruma intikal ettirildiği, davacının hizmet cetveli incelendiğinde ilk sigorta primi ödemesinin 1997 yılının 1. döneminde başka bir işveren tarafından yapıldığı, davacının çalıştığını iddia ettiği döneme ilişkin işveren tarafından kuruma bildirilen prim bordrosunun bulunmadığı tespit edilmiş, mahkemenin davacının gösterdiği tanıkları ve komşu iş yeri sahibi ile komşu işyeri bordro tanıklarını tespit ederek dinlemeksizin, davanın kabulü yönünde hüküm kurduğu anlaşılmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.

Somut olayda; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, davacının iddia ettiği tarih ve dosyaya sunulan işe giriş bildirgesinde yer alan … işyeri sicil numarası ile “… Sokak no:2/1 …” olan işyeri adresi dikkate alınarak, komşu işyeri araştırması yaptırılıp, tespit edilecek komşu işyerlerinde çalışan komşu işyeri bordro tanıkları ve komşu işyeri sahipleri tanık olarak dinlenmeksizin hüküm kurulduğu tespit edilmiştir.
Yapılacak iş; davacının çalıştığını iddia ettiği döneme ait kuruma ibraz edilen bordro bulunmadığı anlaşılmakla; davacının iddia ettiği tarih ve dosyaya sunulan işe giriş bildirgesinde yer alan … işyeri sicil numarası ile “… Sokak no:2/1 …” olan işyeri adresi dikkate alınarak, davalı kurum, belediye, emniyet ve muhtarlık yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, davacının göstermiş olduğu tanıkları dinlemek, tanık olarak dinlenen kişilerden, davacının yaptığı işin ne olduğu, işe uygun nitelikli eleman olup olmadığı, aldığı ücret gibi hususları da tespit etmek, sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.