YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17827
KARAR NO : 2014/309
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2011/32-2013/247
Davacılar iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ve davalılardan A.. Y.. ile A.. Y.,. ……Plastik Ltd.Şti vekillerince temyiz edilmesi ve davacılar tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle kendisinin ve yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar A.. Y.. ve A.. Y.,. …… Plastik Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı sigortalı yönünden 106.840,49 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın iş kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin reddine, davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 10.000,00 TL, davacı kardeşler yararına ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalıya Kurumca iş kazası sigorta kolundan gelir bağlandığı, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 46 olduğunun belirtildiği, hükme esas kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, davalı işveren A.. Y.. ,….. Plastik Ltd. Şti.’nin % 60, işveren vekili davalı A.. Y..’ın % 10, davacı sigortalının % 30 oranında kusurlu olduklarının, davalılar A.. A.., Döşemealtı Belediye Başkanlığı ile arsa sahibi gerçek kişilerin kusurlarının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık arsa sahibi gerçek kişi davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerek 4857 sayılı Yasanın 2/6 ve gerekse 5510 sayılı Yasa’nın 12/son maddesi ile yürürlükten kalkan Sosyal Sigortalar Kanununun 87/2. maddesinde; aracının hukuksal açıdan tarifi yapılmış kimlerin aracı veya halk arasındaki deyimi ile “Taşeron” sayılacağı belirlenmiştir. Buna göre; aracıdan bahsedilebilmek için; öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş alt işverene devredilmelidir. Çoğu kez bina inşaat işlerinde görüldüğü gibi, ana binayı veya asıl işi bitirmekle yükümlü bir işveren, bu işin doğrama, döşeme, su tesisatı gibi bölümlerini aracılara devretmektedir. Bu gibi durumlarda üst-alt işveren ilişkisinden söz edilebilir. Buna karşı, bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda, artık üst-alt işveren ilişkisi ortada bulunmamaktadır. Arsanın veya binanın salt maliki olmak ve ihale makamı olarak işi bütünüyle devretme durumlarında, ortada aracı denilen kurumdan söz edilemez. Çünkü burada iş tamamıyla ve bütün olarak bağımsız bir işverene devredilmektedir.
Yapılacak iş; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 21.12.2010 tarihli raporunda davalı V.. A..’a ait 2.2512.133510.07 sicil numaralı dosyada işlem gören özel bina inşaatı işyeri bulunduğunun belirtilmesi ile davacı vekilince temyiz dilekçesi ekinde sunulan işyeri tescil beyanı görüntüleme ekranı belgesinde 1156432007 sicil numaralı V.. A.., E.. A.. ve S.. A.. ünvanlı işyeri bulunduğunun belirtilmesi de dikkate alınarak, arsa sahibi gerçek kişi davalıların işyerlerinin bulunup bulunmadığı, anahtar teslimi iş verip vermedikleri, inşaatta işçi çalıştırıp çalıştırmadıkları hususlarının araştırılması ile, konusunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine dava konusu olayın yeniden incelettirilerek tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi ile sonuca gidilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.