YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17780
KARAR NO : 2014/17342
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 30. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2013/433-2013/7
Davacı, 7200 gün ve 47 yaş talebini doldurduğundan emeklilik talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının primi ödenen sürelerin 1479 sayılı Yasaya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti, bu kabul edilmezse aynı sürede isteğe bağlı sigortalı sayılması ve davacıya emekli aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, talep edilen dönemin isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiği belirtilerek, Bağ-Kur’da geçen primleri ödenmiş sigortalı sürelerin geçerli olduğunun tespitine ve talep tarihi itibariyle davacının emekli aylığına hak kazandığına karar verilmiştir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 30/12/1992-17/12/2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden çıkmaktadır.
Uyuşmazlığın yasal dayandığı 1479 sayılı Yasanın 24/1-g maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının zorunlu esnaf Bağ-Kur sigortalısı olacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 30/12/1992 tarihinde D..Petrol Madeni Yağ Oto Lastik Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketine pay ortağı olarak girdiği, Haziran/1997 tarihli işe giriş bildirgesi ile 30/12/1992 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği, 2003/7. aydan itibaren prim ödemelerinin bulunduğu, davacının 17/12/2007 tarihinde şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, Şubat/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve bunun üzerine Kurumca yazışma başlatıldığı, yazışma kapsamında davacının tescil tarihinde kurucu ortak ve yönetim kurulu üyesi olmadığının tespiti üzerine sigortalılığın iptal edilerek, tescilin yönetim kurulu üyesi seçildiği 17/12/2007 tarihine çekildiği, bu tarihten itibaren zorunlu esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Kurumca tescilin davacının yönetim kurulu üyeliğine seçildiği 17/12/2007 tarihine çekilmesi işlemi yerindedir. Çünkü davacının tescil edildiği 30/12/1992 tarihi itibariyle zorunlu esnaf Bağ-Kur sigortalılığı koşullarını taşımadığı ortadadır. Dolayısıyla zorunlu sigortalılık koşullarının bulunmadığı dönemler için prim ödemek suretiyle sigortalılık hakkı elde edilmesi mümkün değildir. Ancak davacının ödediği primler yönünden ise, ilk ödeme tarihinden itibaren ileriye yönelik isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi gerekir. Davacının prim ödemesi ise 2003/7. ayda başlamaktadır. Mahkemece her ne kadar uyuşmazlık konusu olan dönemde, davacının isteğe bağlı sigortalı olduğu kabul edilmiş ise de, bu husus hatalı olup, yapılan prim ödemeleri ödeme tarihlerinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece yapılacak iş, davacının uyuşmazlık konusu dönemde yaptığı prim ödemelerinin, ödeme tarihinden itibaren ileriye yönelik olarak karşıladığı süre Kurumdan sorularak, gerekirse bilirkişi incelemeside yaptırılmak suretiyle saptanıp isteğe bağlı sigortalı olarak tespitine ve emekli aylığı talebininde oluşan bu yeni duruma göre değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.