Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17754 E. 2014/2817 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17754
KARAR NO : 2014/2817
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2009/288-2011/560

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 13/06/1980-01/12/2005 tarihleri arasında köy bekçisi ve köy korucusu olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacının 21.01.1995- 01.12.2005 tarihleri arasında 10 YIL, 10 AY, 11 günlük (3911 günlük) hizmetinin tespitine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava konusu edilen dönem içinde davalı veya başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, muhtarlık tarafından sunulan köy defterinde davacının 15/10/1980 tarihinde bir senelik 24.000 TL karşılığında köy bekçisi olarak göreve başlamasına karar verildiği, Kaymakamlık ve İlçe Özel İdare Müdürlüğü tarafından davacının dava konusu çalışmaları ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığının bildirildiği, İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından İl Jandarma Komutanlığına yazılan 29/12/1994 tarihli yazıda A… Köyünde göreve başlatılan davacının rüşvet teklif etmesinden dolayı geçici Köy Koruculuğu görevine son verilmesinin talep edildiği, yazı içeriğinden davacının geçici köy korucusu olarak işe başlaması için 30/06/1994 tarihinde onay verildiği ve 20/01/1995 tarihli Valilik onayında davacının görevine son verildiği, Bekçi Tüfeği ve cephaneler için senet başlıklı 13/06/1980 tarihli belgede davacıya teslim edilen silah ile ilgili bilgiler bulunduğu ve davacı tarafından köy bekçisi olarak imzalandığı, 13/10/1994 tarihli Senet başlıklı belgede yine davacının teslim aldığı silah ve eklerinin belirtildiği ve belgenin davacı
tarafından Geçici Köy Korucusu olarak imzalandığı, davacının Bekçi ve Korucu vesikasının ve Bekçi Cüzdanının bulunduğu, 1987 tarihli Bekçi Seçim Mazbatasında davacının 1987 yılı için senelik 150.000 TL karşılığında köy bekçiliğine seçildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan ve Av…… tarafından hazırlanan raporda; davacının 13/06/1980-26/06/1994 döneminde Aralık köyünde bekçi olarak istihdam edildiği ancak bu çalışmaları geçici köy koruculuğu ile kesintiye uğradığından ve geçici köy korucuları SSK’lı olmadıklarından 5 yıllık hak düşürücü sürenin kapsamına girdiği, 27/06/1994-20/01/1995 döneminde geçici köy korucusu olarak görev yaptığından ve geçici köy korucuları SSK’lı olmayıp yeşilkart kullandıklarından bu döneme ilişkin hizmet tespiti talebinin yerinde olmadığı, 21/01/1995-01/12/2005 döneminde takrar köy bekçisi olarak istihdam edildiği bu döneme ilişkin tespit talebinin yerinde olduğu belirtilmiş olup mahkeme tarafından bu rapor doğrultusunda kısmen kabul kararı verilmiştir.
13/06/1980-20/01/1995 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen red kararı yerinde ise de 21/01/1995-01/12/2005 tarihleri arasındaki dönem yönünden eksik inceleme ile sonuca gidilmiştir.
Yapılacak iş, 21/01/1995-01/12/2005 tarihleri arasındaki dönem yönünden dönemin muhtar ve azalarını tespit edip çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.