Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17470 E. 2014/1462 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17470
KARAR NO : 2014/1462
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Aksaray İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2013/57-2013/143

Davacı, 28/02/2000-20/08/2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’da sigortalı olduğunun tespitiyle ölüm aylığı talep tarihinden itibaren ölüm bağlanmasına, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, murisi H.. Ö.. 28.02.2000 – 20.08.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine ve talep tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilk olarak; davacı murisinin 28.02.2000 – 31.12.2001 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olarak kabulüne, 20.08.2005 – 02.10.2006 tarihleri arasındaki süre yönünden 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak kabulüne, isteğe bağlı sigortalılık süresi yönünden eksik prim borçları ve eklerinin davacı tarafından yatırılması ve başvuruda bulunulması halinde ödeme ve takip tarihini takip eden aybaşından itibaren davacıya ölüm sigortasından gelir bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş, Dairemizin 17.12.2012 tarih ve 2011/5612 esas, 2012/23460 karar sayılı bozma kararı ile; murisin 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının tespiti ile ilgili talep bulunmamasına rağmen mahkemece murisin 20.08.2005 – 02.10.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilerek talebin aşıldığı ve ölüm aylığı talebi hakkında da şarta bağlı hüküm kurulduğu belirtilmiş, bozma kararına uyan mahkemece başkaca işlem yapılmadan son olarak; davacı murisinin 28.02.2000 – 20.08.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, davacıya ölüm aylığı talep tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum’un murisin 28.02.2000 tarihinde başlayan isteğe bağlı sigortalılığını, 04.10.2000 tarih ve 619 sayılı KHK gereğince 3 ay art arda prim ödenmediğinden bahisle en son prim ödeme tarihi olan 31.08.2000 tarihi itibari ile terkin ettiği, murisin 20.08.2005 – 31.12.2005 tarihleri arasında 132 gün, 01.02.2006 – 02.10.2006 tarihleri arasında 242 gün SSK’lı çalışmasının bulunduğu, murisin isteğe bağlı sigortalılığının 28.02.2000 tarihi itibari ile başlatıldığı ve 31.08.2000 tarihi itibari ile de terk işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır.1479 sayılı Yasa’nın isteğe bağlı sigortalılığa ilişkin düzenlemeyi içeren 79. maddesinin; önce 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, sonrasında 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki hükmünde; isteğe bağlı sigorta primlerinin ödenmemesi isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren yasal bir neden olarak öngörülmemişse de anılan maddede 04.10.2000 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 25. maddesiyle yapılan değişiklik ile; “art arda üç ay prim ödenmemiş olması” isteğe bağlı sigortalılığı, son prim ödeme tarihi itibariyle sona erdiren yasal bir neden olarak belirtilmiştir. Yine; 04.10.2000 tarihi öncesindeki isteğe bağlı sigortalılık dönemine ilişkin olarak prim borcu bulunanlar yönünden, aynı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 2. maddesi; 04.10.2000 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların isteğe bağlı sigortalılıklarının, bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımlandığı tarihe kadar birikmiş tüm prim borçlarını, Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımı tarihini takip eden 6 ay içinde ödemeleri şartıyla devam ettirileceği, bu şartı yerine getirmeyenlerin sigortalılıklarının ise son prim ödeme tarihi itibariyle sona erdirileceği hükmünü içermekte ise de anılan Kanun Hükmünde Kararname tüm hükümleriyle, Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca iptal edilmiştir.
Yine, 1479 sayılı Yasa’ya, 03.07.2001 tarihi itibariyle yürürlüğe giren ve 4692 sayılı Yasa ile eklenen geçici 1. maddenin 2. fıkrası; “1479 sayılı Kanuna göre 04.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıklarının 30.06.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren 6 aylık süreye ilişkin prim borçlarıyla birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartıyla devam ettirileceği” hükmünü getirmiştir.
1479 sayılı Yasa’nın 79.maddesinde, 4956 sayılı Yasa’nın 33. maddesiyle yapılan ve 08.08.2001 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yasal düzenleme ile de; “sigortalının toplam borcunun 3 aylık prim ve ceza tutarından fazla olması, isteğe bağlı sigortalılığın, sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sona erdirilmesi” nedeni olarak öngörülmüştür.
Somut olayda; 4692 sayılı Yasa’nın 03.07.2001 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu nedenle davacının murisine ait, 03.07.2001 tarihine kadar olan isteğe bağlı prim borçlarını her zaman ödeyebileceği, ancak bu tarihten sonraki prim borçları için 31.12.2001 tarihine kadar cari prim borcunu da ödemek şartı ile isteğe bağlı sigortalılığını devam ettirebileceği ve 4692 sayılı Yasa’nın Geçici 1. maddesinin 2. bendine göre; davacı murisinin daha önce ödediği primler kadar sigortalı olabileceği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece, bahsedilen Yasa maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.