YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17385
KARAR NO : 2014/16837
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/188-2013/266
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 08/09/1987 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 08/09/1987 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, davacının 08/09/1987 tarihinde işe girdiğine ilişkin bildirgenin 26/10/1987 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği, ancak hizmet bildiriminde bulunulmadığı, işe giriş bildirgesinde bulunan imzanın davacının eli ürünü olmadığı, işyerinden 1987/3. döneme ilişkin bordro verilmediği, 1988/2. dönem bordrosunun bulunduğu ve bu dönemde işyerinde çalışması bulunan bir kısım tanıkların davacının 1987 yılındaki çalışmasını doğrulamasına rağmen yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacıya ait sigortalı sicil numarasının hangi yılın serilerine ait olduğu sorularak, 1987 yılının serilerine ait olması halinde, 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi de göz önüne alınarak karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 09/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.