Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17369 E. 2014/14778 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17369
KARAR NO : 2014/14778
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Mersin 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2012/193-2013/186

Davacı, murisi, tarım sigortalısı olarak emeklilik için gereken hizmet süresinin doldurduğunun tespitine, 01/06/2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının eşi A. S.’nın ölümü nedeni ile Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak emeklilik için gereken hizmet süresini doldurduğunun tespiti ve eşi nedeni ile ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece istemin kabulü ile davacının 01.07.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de davacının tarım Bağ-Kur hizmet süresine ilişkin talebi hususunda hüküm kurulmamış olması hatalı olmuştur.
Uyuşmazlık 1479 sayılı Kanunun 41. maddesinde ölüm aylığına hak kazanma koşulları arasında belirtilen “üç tam yıl” sigortalılık süresini “beş tam yıl” olarak düzenleyen hükmün, hangi tarihte yürürlüğe girdiği ve davacı yönünden hangi düzenlemenin uygulanması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın ölüm aylığını düzenleyen 21.maddesi 22/01/2004 tarih ve 5073 sayılı Yasa’nın 16.maddesi ile değişik 4956 sayılı Yasa’nın 56/d maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve 2926 sayılı Yasa’ya 4956 sayılı Yasa’nın 54.maddesi ile eklenen ek 3.maddesi uyarınca 1479 sayılı Yasa’nın ölüm aylığını düzenleyen 41.maddesinin 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. 1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesindeki 3 tam yıl sigorta primi ödeme koşulunu 619 Sayılı K.H.K. 5 yıla çıkarmış ise de, anılan bu K.H.K.’de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile yürürlükten kalkmıştır. Ne var ki, 4956 Sayılı Yasa’nın 21.maddesi ile 1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli sigorta primi ödeme süresi 5 yıla çıkarılmıştır. Yine aynı Yasanın 57/b maddesinde bu değişikliğin 619 Sayılı K.H.K.’nin yürürlükten kalkma tarihi olan 08.08.2001 tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtilmiştir. Ancak, 1479 Sayılı Yasa’nın 4956 Sayılı Yasa ile değişik 41.maddesinin (a) bendinin yürürlüğe giriş maddesi olan 4956 Sayılı Yasa’nın 57/b maddesinin iptali için
11.03.2004 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin 24.06.2004 gün ve E:2004/18, K:2004/89 Sayılı Kararı ile 4956 Sayılı Yasa’nın 57. maddesinin (b) bendinin, 1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasının 4956 Sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değiştirilen (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. 02.07.2005 tarih ve 5389 sayılı Yasa’nın 4.maddesi ile 4956 sayılı Yasa’nın 57.maddesinin (a) benine “1479 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası, 19,” ibaresinden sonra gelmek üzere “21” ibaresi eklenmiş ve aynı Yasa’nın 5/b maddesi uyarınca 4.maddesinin 02.08.2003 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Bu durumda 1479 sayılı Yasa’nın 41.maddesinde 4956 sayılı Yasa’nın 21. maddesiyle 24.7.2003 tarihinde yapılan değişiklikle 3 tam yıl prim ödeme koşulunu 5 tam yıla çıkaran düzenlemenin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak değiştirildiğinden, bu tarihten sonra ölen sigortalıların hak sahipleri için 5 tam yıl, önce ölen sigortalıların hak sahipleri için 3 tam yıl sigorta primi ödeme koşulu aranacaktır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının eşi A.S.’nın 27/01/2004 tarihinde vefat ettiği, davacı murisinin 15/04/1998 tarihli prim tevkifatına istinaden 01/05/1998 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak Kurum tarafından tescilinin gerçekleştirildiği, daha sonra murisin 01/11/1999 tarihli Tarım Bağ-Kur Giriş Bildirgesi ile Kurum’a müracaat ettiği ve bu bildirgenin Kurum kayıtlarına 08/10/1999 tarihinde intikal ettiği, muris sigortalı tarafından yapılmış bir prim borcu ödemesinin bulunmadığı, sigortalı murisin vefatından sonra hak sahibi davacının 6111 sayılı Yasa’dan yararlanmak suretiyle prim borcunu ödediği, murisin hizmet cetveli incelendiğinde 15/08/1995-14/09/1995 tarihleri arasında 30 günlük SSK lı hizmetinin bulunduğu, davacının 01/06/2011 tarih ve 11771887 vr. no lu dilekçe ile eşinden dolayı ölüm aylığı almak için Kurum’a müracaat ettiği ve Kurum’un 19/04/2012 tarihli yazı cevabı ile tevkifat için verilen belgelerin Kurum kayıtlarında olmaması nedeniyle Tarım Bağ-kur sigortalılığının 01/11/1991 tarihine çekildiğinin, 30 gün 4/a sigortalılığının, 1526 gün 4/b sigortalılığının ve toplamda 1556 gün sigortalılığının olması nedeniyle ölüm aylığı tahsis talebinin reddolunduğunun davacıya bildirildiği ve 15/04/1998 tarihli prim kesintisine ilişkin müstahsil makbuzunun dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı murisinin 15/04/1998 tarihli prim tevkifatına istinaden 01/05/1998 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin kabulü halinde; 01/05/1998-31/12/1998 ve 01/11/1999-27/01/2004 tarihleri arasında 4 yıl 10 ay 26 gün (1766 gün) Tarım Bağ-Kur sigortalılığının olacağı, 15/08/1995-14/09/995 tarihleri arasında 30 günlük SSK sigortalılığı ile birlikte toplam 4 yıl 11 ay 26 gün(1796 gün) sigortalı hizmetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Muris, 27/01/2004 tarihinde öldüğüne göre, mirasçının ölüm aylığı istemi 4956 sayılı Yasa hükümlerine tabidir. Başka bir anlatımla ölüm aylığının bağlanması için 5(beş) tam yıl prim ödeme koşulu gerçekleşmemiştir.
Öte yandan; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, Mahkeme gerekçesinde “davacının 01/05/1998-31/12/1998 ve 01/11/1999-27/01/2004 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, sonuç olarak davacının 1796 gün prim ödeme şartını gerçekleştirdiği, maaş bağlanması için 1800 gün prim ödemek gerekir ise de eksik 4 günün
hakkaniyet gereği Mahkemece dikkate alınmayarak davanın kabulüne karar verildiği” belirtilmiş ise de taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve ölüm aylığı tahsisinde nazara alınan murisin emeklilik için gereken sigortalılık süresini doldurup doldurmadığına ilişkin tespit hükmü kurulmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.