Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17365 E. 2014/16719 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17365
KARAR NO : 2014/16719
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Manavgat İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/26-2012/694

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, sigortalılık başlangıç tarihinin 13/05/2005 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum ile P.. Ş.. ve U.. A.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava davacının 13/05/2005 – 07/05/2010 tarihleri arasında davalı U.. Unlu Mam. Paz. A.Ş ve Petek Tur. Tic. Ltd. Şti’de yaptığı çalışmaların birleştirilerek sigorta başlangıç tarihinin 13/05/2005 olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulü ile davacının davalılar U.. unlu Mamüller Paz. A.Ş.ve P.. Turizm Tic. Ltd. Şti. nezdinde 2008 yılından 360 gün, 2009 yılından 49 gün, asgari ücret üzerinden prime esas aylık kazanla çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacıya ait hizmet cetvelinde 31/05/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 1118897 işyeri sicil numaralı U.. Unlu Mam. Paz. A.Ş ve 18/02/2009 – 07/05/2010 tarihleri arasında 1046845 işyeri sicil numaralı P.. Turizm Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı adına hizmet bildiriminde bulunulduğu, 2007/5.-2010/5. aylarına ait U.. A.. ye ait dönem bordrolarının dosyaya sunulduğu, 2009/2-2010/5. aylarına ait P.. Turizm Tic. Ltd. Şti. de geçen hizmetlerini gösterir imzalı ücret bordrolarının getirtildiği, 05/04/1999 tarihi itibariyle P..Turizm Tic. Ltd. Şti.nin , 28/10/2006 tarihi itibariyle U.. Unlu Mam.Paz.A.Ş. nin 506 sayılı Yasa kapsamına alınmış olduğu, işyeri çalışanlarına ilişkin zabıta araştırmasının yapıldığı, davacıya ait şahsi sicil dosyasının getirtildiği, 26/07/2010 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış dilekçenin ekli olduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu ve davacı- davalı ve kamu tanıklarının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda Mahkemece hüküm altına alınan karar infaza elverişli olmayıp çelişkili ve yetersiz tanık beyanları dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacıya davalılardan hangisinin yanında hangi süreler ile çalıştığını açıklatıp dönem bordrolarında adı geçen sair sigortalı kaydı yer alan çalışanları tanık olarak dinlemek, ayrıca bu tanıkların adresleri tespit edilemediği ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde, davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip bu dönemlerde çalışması bulunan komşu işyeri işverenleri ve bu işverenler tarafından çalışmaları Kurum’a bildirilen kimseler ile benzer işi yapan işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanları zabıta ve kurum kayıtları marifetiyle belirlenip beyanlarına başvurularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya ve davalılardan U.. A.. Ve P.. Ş..’ne iadesine 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.