Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17364 E. 2014/16833 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17364
KARAR NO : 2014/16833
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Çüngüş Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2013/3-2013/17

Davacı, sigortalılık başlangıç 01/02/1986 olduğunun tespitine, sigorta hizmetlerinden faydalandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının murisi R.. B..’ün sigortalılık başlangıcının 01/02/1986 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının eşi R.. B..’ün sigorta başlangıç tarihinin 01/02/1986 olarak tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, davacının murisi R.. B..’ün 01/02/1986 tarihinde işe girdiğine ilişkin bildirge bulunmadığı, İ.. S.P.A.Ş işyerine ait 007117 sicil sayılı işyerinin 1986/1. dönem bordrosunda 01/01/1986 tarihinden itibaren R.. B.. adına 38 günlük çalışmanın sicilsiz olarak bildirildiği, dönem bordrosunda adı yazılı bordro tanıklarının dinlenilmediği,eylemli çalışma olgusu yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dosya kapsamında bulunan 1986/1. dönem bordrosunda adı yazılı bordro tanıklarını dinlemek, İ.. S.P.A.Ş işyerine ait 007117 sicil sayılı işyerinin 1986/1. dönem bordrosunda adına çalışma bildirilen R.. B..’ün davacının murisi olan R.. B.. olup olmadığı usulünce araştırılarak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.