Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17307 E. 2014/16906 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17307
KARAR NO : 2014/16906
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Erciş Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/417-2013/403

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, murisi olan babasının Erciş Altındere Tarım İşletme Müdürlüğü kayıtlarındaki soyisim ve doğum tarihinin düzeltilmesini ve düzeltilen kayıtlar gereğince murisin 1953 – 1957 tarihleri arasındaki sigortalılığının tespitini istemiştir.
Mahkemece; davacının babası B.. Ç..’in, davalı Kurumdaki kayıtlarda adı geçen B.. Ç.. ismindeki kişi ile aynı kişi olduğu anlaşıldığından davalı Kurumda bulunun B.. Ç..’a ait kimlik bilgilerinin davacının babasının nüfus kayıtlarındaki gibi değiştirilmesine ve B.. Ç..’in 1954-1957 yılları arasında Emekli Sandığı’na tabi olarak çalıştığı anlaşıldığından 1954 – 1957 yılları arasındaki sigortalılığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının babasının Erciş Altındere Tarım İşletme Müdürlüğü harasında nalbant olarak çalıştığı, 31.10.1953 tarihli ve Hara Müdürlüğü’ne hitaben Atçılık Şubesi tarafından yazılan yazıda; geçici hizmetli olarak çalışan murisin, 01.11.1953 tarihinden itibaren nalbant kadrosuna alınmasının istenildiği, kadroya alınıp alınmadığına dair belgenin dosyada bulunmadığı, fakat Hara Müdürlüğü tarafından Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılan ve 1953/Kasım – 1954/Mart ayları arasına ait ücretlerden kesilen keseneklere ilişkin bordrolar bulunduğu ve bunlarda B.. Ç.. adına kesintiler olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre “ yargı yolunun caiz olması ” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanun’un 70. ve mülga 506 sayılı Kanun’un 134. maddelerinde; bu Kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir ki, uyuşmazlığın çözümünde ne 1479 veya 506 sayılı Kanun ne de 5510 sayılı Kanun’un uygulama yeri bulunmakta olduğundan, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesinin de görevli olmadığı ve bu tür davaların idari yargının görev alanı içerisinde yer aldığı açıktır.
Somut olayda ise; davacının murisi olan babasının, talep edilen dönemdeki hatalı kayıtlarının ve çalışmasının 5434 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, söz konusu dönemde hizmet aktinden kaynaklanan bir çalışma bulunmadığı göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.