Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17160 E. 2014/3563 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17160
KARAR NO : 2014/3563
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2012/265-2013/338

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava, 14.10.2005 tarihinde geçirdiği trafik iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahibi anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 14.10.2005 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, hükme esas alınan 31.10.2012 tarihli kusur raporunda yargılamaya konu trafik-iş kazasının tümüyle davacılar murisi Tekin Ç…te olduğunun belirtildiği, raporun incelenmesinde 14.10.2005 tarihli trafik kazasında sigortalının kullandığı araç içerisinde olup tüm dosya kapsamından kazaya karışan …… plakalı araç maliki davalı Vergili Dayanıklı Tüketim Tic.Şti tarafından araç kendisine teslim edilen ve yolculuğun bir kısmında da kazaya konu bu aracı kullandığı anlaşılan dava dışı Muhittin Uğur bakımından herhangi bir irdelemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle yapılan işin niteliğine göre, iş yerinde uygulanması gereken tedbirlerin neler olduğu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerinin göz önünde tutulmak suretiyle,incelenmesi,işverenin hangi önlemi almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı, gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ).
Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alınması ve bu kapsamda da taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirilerek kusurun aidiyeti ve oranına dair raporun oluşa uygun olup olmadığının tespiti gerekir.
Tüm dosya kapsamından Mahkemece davalılar M.. K.. ve Kazancı Motorlu Araçlar San.Tic.Ltd.Şti bakımından davanın reddi sebebinde bir yanlışlık olmamakla birlikte diğer davalı Vergili Dayanıklı Tüketim Tic.Şti’nin araç işleten olarak sorumluluğunun tespiti bakımından eksik incelemeye dayalı 31.10.2012 tarihli kusur raporuna göre neticeye varılması doğru görülmemiştir.
Şöyle ki; somut olayda davacılar murisinin kazalandığı aracın ruhsat maliki davalı Vergili Dayanıklı Tüketim Tic.Şti tarafından kullanımı için dava dışı Muhittin U..a teslim edildiğinin, bu kişinin de ehliyetini henüz yeni almış, aracın teknik özelliklerine ve kapasitesine yabancı, ayrıca gideceği yöndeki yol şartları hakkında yeterli bilgisi bulunmayan sürücü Tevfik Ç..’e K..’dan Gaziantep’e giderken yolculuğun bir kısmında … plakalı bu aracı kullanımını kontrolsüzce bırakmış olduğu iddiaları karşısında anılan trafik-iş kazasında dava dışı Muhittin U…’un belirtilen iddialara göre olaydaki kusur durumunun yeterince irdelenmediği 31.10.2012 tarihli kusur raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı açıktır.
Yapılacak iş; dava dışı Muhittin U..’un yargılamaya konu trafik iş kazasındaki kusur durumunun yukarıda belirtilen iddialar kapsamında irdelendiği yeni bir kusur rapor alınması noktasında yine iş güvenlik uzmanı bilirkişilerden olacak bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek olayın tekrar inceletilmesi, tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar vermesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 03.03.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.