Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17102 E. 2014/13150 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17102
KARAR NO : 2014/13150
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Aksaray İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2009/121-2013/102

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/11/1997-15/07/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, davalıya ait emlak bürosunda 15.11.1997-15.7.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda davalının motorlu araç satım işinden dolayı 29.6.1988 tarihinden itibaren vergi kaydının bulunduğu, davalıya ait işyerinden davacının işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verilmediği, hizmet bildirilmediği, beyanlarına göre komşu işyeri çalışanı olan tanıkların davacının davalıya ait işyerinde alım satım işi ile ilgili işlemleri yaptığını, davacının alacaklarını topladığını bu şekilde büroda çalıştığını beyan ettikleri, mahkemece Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, davacı tanıklarının çalışmayı doğrulamalarına karşın bu kişilerin davalı işyerinde ya da komşu işyerlerinde çalışıp çalışmadıklarının araştırılmadığı, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının çalıştığını iddia ettiği iş yerinden geçen ve Kuruma bildirilmeyen süreler yönünden uyuşmazlık konusu dönemde Kuruma verilmiş dönem bordrolarında çalışmaları görülen tanıkların beyanlarına başvurmak, tanıkların adreslerinin tespit edilemediği ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde Kurumdan bilgi alınarak veya Emniyet, muhtarlık yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, ayrıca mevcut tanık beyanlarından davacının hizmet aktiyle çalıştığının anlaşılmasına göre çalışmanın başlangıcı ve devamı hususunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.