Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17097 E. 2014/14774 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17097
KARAR NO : 2014/14774
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Aksaray İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2010/253-2013/124

Davacı, Kurum işleminin iptaline, 01/09/2009-01/04/2010 tarihleri arasında almış olduğu aylıklardan dolayı borçlu olmadığına, Kuruma ödemiş olduğu 3.062,83 TL primin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurt dışı borçlanması ile hak kazandığı yaşlılık aylığının çalışmaya devam etmesi gerekçesi ile iptal eden Kurum işleminin iptali ile ödenmeyen yaşlılık aylıkları ve fazla ödenen primlerin yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, talep gibi istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında 8041 günlük Bağ-Kur sigortalılığının, 600 günlük askerlik borçlanmasının bulunduğu, 10/08/2008 tarihinde 3201 sayılı Yasa kapsamında yurt dışında geçen hizmetini borçlanma talebinde bulunduğu, 03/11/2008 tarihinde 366 gün borçlanma bedelini ödediği, davacının 27/08/2009 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/09/2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığı, davacının celeplik faaliyetinden dolayı 26/04/1987 – 01/01/1990 tarihleri arasında, bakkallık faaliyetinden dolayı ise 01/01/1990 tarihinden itibaren halen devam eder şeklinde vergi kaydının bulunduğu, 5754 sayılı Yasa ile değişik 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesine göre; bu Kanun’a göre aylık bağlananlardan yeniden çalışmaya başlayanların aylıklarının çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilmesi gerektiğinden Kurum tarafından davacıya bağlanan yaşlılık aylığının bağlandığı tarih itibariyle iptaline karar verildiği ve Kurum’un 05/05/2010 tarih ve 7.087.808 sayılı yazısı ile yersiz olarak ödenen 5.097,18 TL nin iadesinin gerektiğinin ve 31/05/2010 tarihi itibariyle 3.062.83 TL prim borcunun bulunduğu hususunun davacıya bildirildiği, davacı tarafından Bağ-Kur prim borcunun 29/06/2010 tarihinde ödendiği ve davacıya 01/08/2010 tarihinden itibaren tekrar yaşlılık aylığının bağlandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığı almaya başladığı 01/09/2009 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasa’nın 4/b (mülga 1479 sayılı Yasa) kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi nedeniyle 3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesinden yararlanarak bağlanan yaşlılık aylığının geri alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 6/B maddesinde; “Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım ödeneği olanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Sosyal Güvenlik Destek Primi hakkındaki hükümleri, bu kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz. Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya
ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde yasal düzenleme mevcut iken, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesi değiştirilmiş ve “Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım Ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın Sosyal Güvenlik Destek primine tabii olarak çalışmasına ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Görüldüğü gibi, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa ile, yurt dışı hizmetlerini borçlanarak yaşlılık aylığı bağlananlara Türkiye’de destek primi ile çalışabilme imkanı sağlanmıştır. Ne var ki, anılan bu yasa hükmünün geçmişe de yürütüleceğine ilişkin bir geçiş hükmü getirilmemiştir. Böyle olunca, 05/08/2008 tarihinden 19/06/2010 tarihine kadar Türkiye’de sigortalı çalışanların aylıklarının kesilmesi zorunludur. Yasada açık düzenleme bulunan hallerde yorum kurallarına gidilmesi ve geçmişe yönelik uygulanması mümkün değildir. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/06/2012 tarih 2012/1-196 Esas 2012/396 Karar sayılı kararında da belirtilmektedir.
Somut olayda, davacının 5754 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 05/08/2008 tarihinden sonra yurt dışı borçlanması ile yaşlılık aylığı talep ettiği ve 19/06/2010 tarihinden önce 5510 sayılı Yasa’ya göre sigortalı çalışması bulunduğu sabit olduğuna göre yaşlılık aylığının kesilmesinde ve ödenen aylıkların geri istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.