Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17088 E. 2014/3074 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17088
KARAR NO : 2014/3074
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/585-2013/347

Davacı murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan F.. K.. ve A.. Ş.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahibi olan iki kardeşinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece manevi tazminatlarında kısmen kabulü ile her bir kardeş yönünden 7.500’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalırdan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
Dosya arasında mevcut Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu raporunda; davalı asıl işveren Y.. Ş…’nin %10 oranında; dava dışı alt işveren I…. Teknoloji Merkezi San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin %25 oranında; dava dışı alt işveren A… İç-Dış Tic. Ltd. Şti.’nin %25 oranında; davalı alt işveren A.. Ş..’in %15 oranında; dava dışı alt işveren T. Ö. %15 oranında; ölen işçi Yunus’un ise %10 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş olup; işbu dava öncesinde ölen işçi Yunus’un anne-babası ile diğer üç kardeşi tarafından açılan ve davacılar vekilinin feragati sonucu reddine karar verilen tazminat davası sırasında alınan 04/01/2007 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise; dava dışı alt işveren T. Ö. kusursuz olduğu; davalı alt işveren A.. Ş..’in 5/8 (% 62,5) oranında; davalı asıl işveren Y… Halı San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2/8 (% 25) oranında; ölen işçi Yunus’un 1/8 (% 12,5) oranında kusurlu oldukları tespitlerine yer verilmiştir. Sözkonusu ölümlü iş kazası nedeniyle açılmış ve kesinleşmiş ceza davalarında hükme esas alınan 27/04/2006 tarihli raporda ise davalı alt işveren A.. Ş..’in 5/8 oranında; davalı asıl işveren Y.. Ş…’nin sorumlu müdürü(davalı M.. S..) ve sahibi (davalı Fettullah Kaygısız)2/8 oranında;
ölen işçi Yunus’un ise 1/8 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.Temyize konu manevi tazminat davasında ise; dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkiler giderilmek üzere, usulüne uygun şekilde yeni bir kusur raporu düzenlenmesi gerektiği gözetilmeksizin; kesinleşmiş ceza davalarında kurulan hükümlere esas alınan 27/04/2006 tarihli kusur raporunun, işbu dava yönünden de hükme esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yapılacak iş; dosya içerisindeki bütün kusur raporlarının irdelenerek, aralarındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla tamamı işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı olan işin niteliği gereği elektrik ve makine mühendislerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İş sağlığı ve iş Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenlerin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadıkları, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle çelişkiler giderilerek kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenerek verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirildikten sonra, sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önün de tutulmaksızın çelişkili olan kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar A.. Ş.. vekili ile F. K.vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Bozma nedenine göre davalılar A. Ş. ve F. K. vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılar A. Ş. ve F. K. iadesine, 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.