Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17061 E. 2014/13328 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17061
KARAR NO : 2014/13328
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2008/608-2013/173

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/11/1996-15/03/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı apartman işyerinde 01.11.1996 – 15.03.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen ve davalı Kurum’a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davacının 01.12.2005 – 14.03.2008 tarihleri arasında davalı apartmandaki çalışmalarının davalı Kurum’a bildirildiği, 2005/12 – 14.03.2008 tarihleri arasına ilişkin davalı apartmanın dönem bordrolarının dosya arasına alındığı ve bordrolarda davacıdan başka çalışan bildirilmediği, apartmanın bulunduğu mahalle muhtarı tarafından davacının 10.10.1996 tarihinde davalı apartmanda oturduğunun bildirildiği, komşu işyeri tanıklarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; öncelikle davacının çalıştığını iddia ettiği apartmanda kat mülkiyeti oluşturulup oluşturulmadığı, davalı olarak tebligat yapılan yöneticinin gerçekten davalı işyerini temsil yetkisi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, kat mülkiyeti yok ise tüm kat
malikleri davaya dahil edilmeden, davalı işyerinin bir apartman olduğu ve apartman sakinlerinden genel giderler için aidat toplanıp toplanmadığı, bu giderler içerisinde davacıya yapılan bir ödeme bulunup bulunmadığı araştırılmadan, gelir-gider defterleri ile diğer resmi belgeler dosya içerisine alınmadan, talep edilen dönemde apartmanda oturan kiracı ve ev sahipleri tespit edilip tarafların gösterdikleri tanıklar haricinde re’sen seçilecek kişiler dinlenilmeden, ayrıca davacının talep ettiği dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerinde çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler ile komşu apartmanlarda kapıcı olarak çalışan kişiler de zabıta marifeti ile tespit edilip dinlenilmeden, davacının çalışmasının kapsamı belirlenip part-time olup olmadığı değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan E.. A..’a iadesine, 10/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.