Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17040 E. 2014/15878 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17040
KARAR NO : 2014/15878
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2010/184-2013/356

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Hüküm, İş Mahkemesi’nden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8.maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemeleri’nden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Somut olayda; hüküm davacı ve davalı Kurum vekilinin yüzlerine karşı 08.05.2013 tarihinde tefhim edilmiş, gerekçeli karar davacıya 12.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davacı; üzerinde havale tarihi bulunmayan, UYAP sisteminden, 21.08.2013 tarihinde oluşturulduğu ve havale edildiği anlaşılan 21.08.2013 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.
O halde; 01.06.1990 Tarih ve l989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da gözönünde tutularak davacının temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddi cihetine gitmek gerekmiştir.
2- Davalı Kurum temyizine gelince;
Dava; davacının davalı işyerinde 1999/Nisan – 2004/Eylül ayları arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Kurum’a bildirilen süreler dışında davacının, 05.09.2003 – 24.10.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde montaj elemanı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerinde düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davalı Kurum’a; 01.08.1997 – 30.04.1998 tarihleri arasında 8611 sicil numaralı işyerindeki kısmi çalışmalarının, 09.01.2002 – 05.09.2003 tarihleri arasında davalı işyerindeki aralıksız çalışmalarının, 25.10.2004 – 26.04.2006 tarihleri arasında 0863 numaralı ve E. Limited Şirketi işyerindeki aralıksız çalışmalarının, 02.05.2006 – 18.03.2009 tarihleri arasında da 6980 sicil numaralı tasfiye halinde Kalpa aydınlatma isimli işyerindeki çalışmalarının bildirildiği, tanıkların davacının çalıştığı işyerinin EAK Limited Şirketi’ne devredildiğini beyan ettikleri, dinlenilen bordro tanığının davacının talep ettiği dönemde aralıksız çalıştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise açıklanan şekilde bir incelemenin yapılmadan yetersiz tanık beyanları ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; dönem bordrolarından re’sen seçilecek kişileri dinlemek, zabıta marifetiyle ve davalı Kurum’dan sorularak hizmet cetvelindeki işyerlerinin talep edilen dönemdeki komşu işyeri sahipleri ile kayıtlara geçmiş çalışanlarını tespit etmek ve bu kişileri dinlemek, böylece davacının çalışmalarını hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyduktan sonra varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.