YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17034
KARAR NO : 2014/14137
KARAR TARİHİ : 17.06.2014
MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/103-2013/435
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı apartman işyerinde 01.07.1998 – 30.09.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı apartman işyerinde kapıcı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum’a bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı apartman işyerinin 17.08.2009 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, komşu apartmanlarda kapıcı olarak çalıştıkları tespit edilen tanıkların davacının çalışmalarını doğruladıkları, dosya içerisinde; davacının 2008/6. aya ait telefon faturasının davalı apartmanın adresine “kapıcı” ifadesi de yazılı olarak geldiğine dair fatura sureti, davacı ve eşinin fotoğrafları olan 23.04.2004 tarihli ve davalı apartmanda zemin dairesinde oturulduğuna dair adres bildirim belgesi, 10.11.2008 tarihli ve davacının davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığına dair ikametgah ilmühaberi, 28.04.2006 tarihli ve davacının apartmanın görevlisi olarak imzaladığı asansörün kontrolüne ilişkin belge, 29.08.2008 tarihli ve apartmana ait bir tamiratın Baymak servisi tarafından yapıldığına ve davacının görevli olarak imzası olduğuna dair belge ile davalı partmanın 29.10.2011 tarihli kararında apartmanın temizlik hizmetleri için eleman alınmasına karar verildiğine dair belgenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil
olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise bu şekilde bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; zabıta marifeti ile ve davalı Kurum’dan sorularak, davalı apartmana komşu bakkal, market vb işyerlerinin işverenleri ile bu işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanlarının tespit edilmesi istenilerek bu kişileri dinlemek, davalı apartman inşaatının ne zaman bittiğini, oturma ruhsatının, yapı kullanma ruhsatının ve eletrik-su vb aboneliklerinin ne zaman alındığını araştırmak, davalı apartmanda davacının talep ettiği dönemde oturan kiracı ve ev sahiplerini dinleyerek davacının çalışmalarının kapsamını da belirledikten sonra gerekli görülür ise çalışmaların part-time olup olmadığı da değerlendirilerek toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Kabule göre de; dava kısmen kabul edildiği halde davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Ç.Apt.Yönetim Kurulu Başkanlığı’na iadesine, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.