Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17023 E. 2014/8489 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17023
KARAR NO : 2014/8489
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2012/759-2013/453

Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaliyle kesilen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylıklarının hak ediş terihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 26/07/2011 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden TMK 166/3. fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya boşanma sonrası 23/08/2011 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından 1999 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 10/02/2012 tarihli kontrol memuru raporuna dayanak oluşturan 25/01/2012 tarihli kolluk araştırma tutanağında, davacı ve boşandığı eşinin B. Mah. T.2. F/. Blok Kat: .. No:.. Ş./G. adresinde birlikte yaşadıkları, bina ve çevresinde karı-koca olarak tanındıkları, dışarıda sürekli birlikte göründükleri, mahalle muhtarlığından yapılan araştırmada da halen aynı adreste kayıtlı göründükleri tespitlerine yer verilmiştir. Adres hareketleri incelendiğinde, eski eşin 26/07/2011 tarihinde davacıdan boşanmasına rağmen, adresini kontrol memuru raporu düzenlendikten sonra 17/04/2012 tarihinde naklettiği, öncesinde davacı ile aynı adreste kayıtlı göründüğü tespit edilmiş; davacının fiilen yaşadığı evin mülk sahibinin boşandığı eşi olduğu, 19/02/2010 tarihli taşınmaz teslim tutanağı ile belgelenmiş, mahkemesince yaptırılan 15/04/2013 tarhli kolluk araştırmasında davacının, kontrol memuru tarafından inceleme yapılan adreste çocukları ile birlikte yaşadığı, eski eşinin bu adres ikamet etmediği, ara sıra çocukları görmeye geldiği tespit edilmiştir. Mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıkları; davacı ve boşandığı eşinin boşanma sonrası aynı adreste ikamet etmedikleri, eski eşin adresten ayrılarak kardeşinin yanına yerleştiğini beyan etmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporuna dayanak oluşturan kolluk araştırma tutanağında davacı ve eski eşinin, aynı adreste fiilen birlikte yaşadıklarının, boşandıklarından çevredekilerin haberdar olmadığının, dışarıda sürekli birlikte göründüklerinin bildirilmesi; mahkemesince aldırılan adres hareketlerinde eski eşin 26/07/2011 tarihinde davacıdan boşanmasına rağmen, adresini kontrol memuru raporu düzenlendikten sonra 17/04/2012 tarihinde nakletmesi, öncesinde davacı ile aynı adreste muhkim görünmeleri, davacının halihazırda yaşadığı evin mülk sahibinin boşandığı eşi olması hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.