Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17020 E. 2014/8487 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17020
KARAR NO : 2014/8487
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2012/657-2013/432

Davacı, Kurum işleminin iptali ile Kurum’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 02/03/2000 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, 08/02/2012 tarihinde ise boşandığı eşi ile yeniden evlendiği, davacıya boşanma sonrası yaptığı başvuru sonucunda davalı Kurum tarafından ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından isimsiz ihbar dilekçesi üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 05/03/2012 tarihli kontrol memuru raporuna dayanak oluşturan 10/02/2012 tarihli kolluk araştırma tutanağında, davacı ve boşandığı eşinin Y. M. B. Y. Cd. No.. Nurdağı/Gaziantep adresinde birlikte yaşadıkları tespitlerine yer verildiği görülmüştür. Mahkemesince yaptırılan 14/03/2013 tarihli kolluk araştırmasında da, davacının boşandıktan sonra 2000 yılından itibaren eşi Abbas ve çocukları ile birlikte ikamet ettiği, yaklaşık beş ay önce evlenen kızları Dilek’in yanlarından ayrıldığı tespit edilmiş, mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıkları beyanlarında davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamadıklarını ifade etmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporuna dayanak oluşturan kolluk araştırma tutanağında davacı ve eski eşinin, aynı adreste fiilen birlikte yaşadıklarının bildirilmesi; mahkemesince aldırılan kolluk araştırma tutanağının da içerik itibari ile davacı ve eski eşinin evlenmeden önce de fiilen birlikte yaşadıklarını teyit eder nitelikte olması hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.