Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/17019 E. 2014/8488 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17019
KARAR NO : 2014/8488
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2011/507-2013/431

Davacı, Kurumca düzenlenen takibe konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, boşandığı eşi ile yeniden evlenen davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca yersiz ödeme olarak davacıdan tahsiline ilişkin kurum işlemine dayanan icra takibi yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 30/06/1998 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, boşandığı eşi ile 09/10/2010 tarihinde yeniden evlendiği, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya 1982 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davacının boşandığı eşi ile yeniden evlenmesi üzerine kurumca re’sen başlatılan soruşturma sonucu düzenlenen 15/03/2011 tarihli kontrol memuru raporunda, kolluk marifeti ile yapılan araştırma sonucu düzenlenen 31/01/2011 kolluk araştırma tutanağına dayanılmış olup, sözkonusu tutanakta, G.Mah. H. A.Y.Cad. E. Sitesi no:. Blok kat:.. Ş.G. adresinde yapılan araştırmada davacı ve boşandığı eşinin yaklaşık 4 yıldır bu adreste birlikte yaşadıkları, dolayı ile evlendikleri tarihten önce de aynı konutta ikamet ettikleri tespitlerine yer verildiği görülmüştür. Adres hareketleri incelemesinde; Davacının araştırma yapılan adreste 20/03/2007 tarihli TÜİK sayımından bu yana kayıtlı olduğu; eski eşinin ise ilk ve tek adres kaydının evlendikten sonra 29/11/2010 tarihinde Nüfus Müdürlüğüne verdiği beyana göre davacı ile ortak yerleşim yeri adresi olduğu, öncesinde adres beyanında bulunmadığı tespit edilmiş; eski eşin yeniden evlendiği tarihten öncesinde seçmen kaydının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmaları sonucu düzenlenen tutanaklara göre, davacı ve boşandığı eşinin 2008 yılının Mayıs ayından itibaren yeniden evlendikleri 09/10/2010 tarihine kadar G. Mah. H. A. Y. Cad. E. Sitesi no:.. Blok kat.. no..Ş./G. adresinde ikamet ettikleri, eski bina kapıcısı Cesim ile yapılan görüşme ile bu durumun doğrulandığı belirtilmiş; davacının boşandığı eşinin
Erzincan ilinde yaşadığı iddiası üzerine, Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü vasıtası ile yaptırılan araştırmalarda; eski eşin belirtilen adreslerde ikamet etmediği, iddia edilen adreste üçüncü bir kişinin kaydının olup, eski eşin tanınmadığı tespitlerine yer verilmiştir. Davacı tanıkları mahkeme huzurundaki beyanlarında, davacı ve boşandığı eşinin yeniden evlenene kadar ayrı yaşadıklarını, eski eşin bu süreçte Erzincan ilinde yaşadığını bildirmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporuna dayanak oluşturan kolluk araştırma tutanağında davacı ve eski eşinin, aynı adreste fiilen birlikte yaşadıklarının bildirilmesi; mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmaları ile davacı ve boşandığı eşinin yeniden evlendikleri tarih öncesinde de birlikte yaşadıklarının, davacının ididasına rağmen boşandığı eşinin Erzincan ilinde belirtilen adreslerde yaşamadığının ve tanınmadığının tespit edilmesi, eski eşin yeniden evlendiği tarihe kadar Nüfus Müdürlüğüne yerleşim yeri beyan etmemesi hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da yeniden evlenene kadar birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.