Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/16956 E. 2014/4373 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16956
KARAR NO : 2014/4373
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2010/1007-2013/102

Davacı, 24/12/2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile fazla ödenen Bağ-Kur priminin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 24/12/2009 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile fazla ödenen Bağ-kur priminin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile talep tarihini takip eden 1.1.2010 tarihindeni itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 19.1.1983-1.12.1984, 23.1.1986-12.1.1987, 24.2.1987-19.10.1988, 1.12.1989-31.12.1997 tarihleri arasında ve 1.5.2008 tarihinden itibaren devam eden bağkur sigortalılığının bulunduğu, 13.2.1987 tarihinde SSK kapsamında çalışmaya başladığı, 11.12.2009 tarihine kadar aralıklı olarak çalışmaya devam ettiği, davacının 7.1.2005 tarihinden itibaren devam eden limited şirket ortaklığının olduğu, anlaşılmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup “çakışan sigortalılık” olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren” isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle “çakışan sigortalılığın” çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
Somut olayda davacının limited şirket oraklığı halen devam etmektedir. Bağkur sigortalılığı her ne kadar prim borcu bulunması nedeniyle 5510 SK’nun geçici 17. maddesi uyarınca 31.12.1997 tarihi itibarı durdurulmuşsa da limited şirket ortaklığının devam etmesi nedeniyle 1.5.2008 tarihinden itibaren devam etmektedir. SSK kapsamındaki çalışması ise bu tarihten sonra 26.7.2008 tarihinde başlamıştır.Bu durumda 1.5.2008 tarihi itibarı ile önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık olduğundan mahkemece davacının son yedi yıldaki hizmetine göre yaşlılık aylığı koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.