Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/16796 E. 2014/288 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16796
KARAR NO : 2014/288
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/289-2011/645

Davacı, murisinin 18/09/1997-31/12/1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacı murisinin 18.09.1997 – 31.12.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı murisinin 18.09.1997 – 01.01.1999 tarihleri arasında vergi kaydı olduğu, 18.09.1997 – 13.08.2005 tarihleri arasında da oda kaydı olduğu, ancak 1479 sayılı Yasa kapsamında tescilinin ve herhangi bir prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1479 sayılı Yasa’ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde “ Bu Kanun’a göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanun’a göre zorunlu, sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kurum’a yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982 – 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği ” bildirilmiştir. Aynı şekilde 08.05.2008 tarihli 5754 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesinde, “ Bu Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği ” bildirilmiştir.
Davacının zorunlu sigortalılık koşullarına sahip olduğu dönemde ve 1479 sayılı Kanun’un Geçici 18. maddesinde ve 5510 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesinde belirtilen sürede zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescili yönünde herhangi bir talebi bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.