Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/16794 E. 2014/5004 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16794
KARAR NO : 2014/5004
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2011/400-2011/626

Davacı, 01/06/1991 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 10/06/1991 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılması hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/12/1996-29/06/2011 (dava tarihi) tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasadan faydalanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 04/03/2010 tarihli müracaatına istinaden 01/10/2008 tarihi itibariyle tescil edildiği, daha sonra Kurum tarafından 1996 yılındaki tevkifat dikkate alınarak tescil başlangıcının 01/10/1996 tarihine çekildiği ve 01/10/1996-30/09/2008 tarihleri arası Kurumca tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, tarımsal gelirin azlığı nedeniyle verilen 29/11/2010 tarihli muafiyet belgesi üzerine 01/10/2008 tarihi itibariyle sigortalılığın terkin edildiği, teslim ettiği ürünlerden Eylül/1996 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı, 25/09/1996 kooperatif kaydının, 15/05/2006 tarihinde tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, kolluk ve muhtar tutanağında tarımla uğraştığının belirtildiği, 6111 sayılı Yasaya yönelik yasal süresi içerisinde müracaatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre verilen karar hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi, davacı 01/10/1996-30/09/2008 tarihleri arası Kurumca tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmiş olup bu dönemin tespitinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Öte yandan yasal sürese içerisinde 6111 sayılı Yasaya yönelik talebi bulunmadığı halde, bu talebinde kabulü yerinde değildir. Ayrıca 01/10/2008-29/06/2011 tarihleri arası dönemdede, prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;
1-) Davacının 6111 sayılı Yasaya yönelik taleple ilgili olarak yasal süresi içerisinde müracaatı ve 01/10/1996-30/09/2008 tarihleri arası dönemin tespitinde ise hukuki yararı bulunmadığından reddine,
2-) 01/10/2008-29/06/2011 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak bu dönemde prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa şimdiki gibi davanın kabulüne, yoksa davanın bu dönem yönündende reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.