YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16726
KARAR NO : 2014/3643
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Samsun 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/272-2013/731
Davacı, 01/01/2003 – 20/02/2007, 01/01/2010 – 28/02/2011 ve 01/10/2011 – 08/06/2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere
göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/01/2003-20/02/2007, 01/01/2010-28/02/2011 ve 01/10/2011-08/06/2012 tarihleri arasındaki tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 4/b-4 maddesi ile “tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını”, 5510 sayılı Yasa’nın 6/i maddesi “Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin bu kanunun kısa ve uzun madeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılmayacağını”, 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi ” tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruuluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği” 5510 Sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” kabul edilmiştir. Her ne kadar 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33 maddesi ile değiştirilen 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmeli başlıklı 53/1 maddesinde ise “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde, aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı” belirtilmiş ise de, aynı yasanın geçici 33 maddesine göre sözkonusu değişikliğin yasanın yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanması mümkün değildir.
Öte yandan 2926 sayılı Yasanın 5. maddesi gereği sigortalılık zorunlu olup bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemez ve kaçınılamaz. Yasa’nın 2.maddesine göre sigortalı sayılanların, sigortalı hak ve yükümlülüğünü ortadan kaldırmak amacıyla Kuruma sundukları dilekçe ve belgelere hukuki değer verilemez.
Uyuşmazlık, davacının 01/01/2003-20/02/2007 tarihleri arasındaki tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile 01/10/2008 tarihinde yürülüğe giren 5510 Sayılı Yasanın 4/b-4 maddesi kapsamında tarımsal faaliyeti nedeni ile 01/01/2010 tarihinde başlayan tarım sigortalılığının, aynı yasanın 4/a bendi kapsamındaki zorunlu sigortalılıkla çakışması halinde iptal edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi ile “diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona ereceği” düzenlemesi ile Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaların çakışması halinde 506 sayılı yasa kapsamında çalışmalara üstünlük tanınacağı açıkca düzenlendiği, 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33 maddesi ile 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle aynı ilke benimsenmiş ise de, aynı yasanın geçici 33 maddesine göre değişikliğin yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2011 tarihinden önceki uyuşmazlığa uygulanması mümkün değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Davacının 01/08/1994-20/02/2007, 01/01/2010- 28/02/2011 ve 01/10/2011-08/03/2012 tarihleri arası Kurumca tarım bağ-kur sigortalısı olarak kabul edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Temmuz/1994 tarihi olmak üzere takip eden 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, 11/08/1995-08/03/2010 tarihleri arası ziraat odasına kayıtlı olduğu, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarnda 2006 yılına kadar köyde oturduğu, tarımla uğraştığı, 2007 yılından itibaren inşaatlarda çalışmaya başladığının belirtildiği, 21/02/2007-2011/9 tarihleri arası 1483 gün 506 sayılı Yasa (5510/4-1-a) kapsamında çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece verilen karar 01/01/2003-20/02/2007 tarihleri arası dönem yönünden sigortalılık hakkı kamu düzeniyle ilgili olup vazgeçilemeyeceğinden, öte yandan 01/01/2010 tarihinden sonraki dönemlere yönelik taleplere gelince, tarımsal faaliyetin 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesinde belirtilen davacının tarımsal faaliyetlerinin sona erdiğinin veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girip girmediği ile ilgili araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;
1-) 01/01/2003-20/02/2007 tarihleri arası döneme yönelik taleple ilgili olarak sigortalılık hakkı kamu düzeniyle ilgili olup vazgeçilemeyeceğinden talebin reddine,
2-) 01/01/2010 tarihinden sonraki dönemlere yönelik taleplere gelince, 5510 sayılı Yasanın 6/1-ı maddesi gereği, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle yıllık gelirinin bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 s.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak), davacının taşınmaz ve hayvan varlığı tespit edilerek ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.